YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Karne günü nasıl değerlendirilmeli?

Eğitim yılı biterken pek çok ebeveynin, eğitimcinin ve öğrencinin gündeminde “karne” var. Peki karne günü nasıl değerlendirilmeli? ‘Kötü’ ve ‘iyi’ karne nasıl karşılanmalı? Klinik Psikolog İrem Polat önerilerde bulundu.

profil
İrem Polat
12.06.2019
Karne günü nasıl değerlendirilmeli?

Öncelikle biraz klişe olmakla birlikte karnenin bir yaşam başarısı olmadığı gerçeğini anımsamakta fayda var. Ülkemizdeki eğitim sistemi gelişmekle beraber, her bir çocuğun özgün becerilerini besleyen, farklıkları gözeten bir eğitimi sistemimiz henüz yok. Eğitimcilerin ve ebeveynlerinin odak noktasının çocukların biricikliğini keşfetmek ve kendilerini ifade edecek alanlar yaratmalarını desteklemek olduğunu belirtmek isterim. 

Genelde “Kötü” olarak betimlenen karne nasıl değerlendirilmeli?


•    Ebeveyn olarak yalnızca olumsuzlara odaklanmayın. Çocuğunuzun güçlü yanlarını vurgulayın. Her çocuğun başarılı olduğu alanlar vardır. Eksik yanlara odaklanmaktansa çocuğun kuvvetli yanlarını ortaya çıkartın. Daha önce üstesinden geldiği durumları anımsatın. Çocuk öz kaynaklarını anımsadığında, özgüveni pekişecektir.
•    Çocuğunuzu suçlamak, rencide etmek, etiketlemek, hele ki şiddet kullanmak çocuğu travmatize etmekten başka hiçbir işe yaramayacak, aksine işleri daha kötüye götürecektir.

•    Her çocuk biriciktir. Bu süreçte çocuğunuzun öğretmeniyle irtibata geçin ve çocuğunuza özgü öneriler alın.

•    Aile toplantısı yapın. Okulda neden zorlandığını, neye ihtiyacı olduğunu dinleyin. Birlikte çözüm geliştirin. Tüm aile meclisi toplanarak, çocuğun kendi çalışmasını ve performansını değerlendirmesi istenebilir. Daha iyi bir performans geliştirmek için neler yapılabileceği çocukla ailenin ortaklaşa bir plan yapmasıyla mümkün olacaktır.

•    Ebeveynler kendi okul deneyimlerini, anılarını, sorunlarla nasıl başa çıktıklarını çözüm önerileriyle birlikte aktarabilir. Sorun odaklı değil, çözüm odaklı olmak çocuğun da bakış açısını değiştirecektir. Çocuğa ileride nasıl bir hayat hayal ettiği, o hayale ulaşmak için hangi adımları atabileceği sorulabilir. Göreceksiniz, aslında çocuklar neler yapmaları gerektiğini aslında gayet iyi biliyorlar. Tek ihtiyaçları olan şey ebeveynlerinin sevgisi, ilgisi, sabrı ve kendilerine olan inancı hissetmek.

•    Daha çok iletişim kurun. Çocuğunuzu yüreklendirin.

•    Hiçbir şekilde çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın. Kıyaslanmak bir çocuğun haset, değersizlik, yetersizlik duygularını besler, öfkesini arttırır. ‘Okul başarısında iyi olamadıysam, başarısızlık konusunda en iyisi olabilirim’ inancı pek çok kıyaslanan çocukta oluşur.

•    Çocuğunuzun yanında bir başkasını aşırı övmeyin. Bu övgüyü kendi başarısızlığı gibi algılayacaktır.

•    Asla ama asla şiddet kullanmayın. Bu istismardır.

•    Umursamaz davranmayın, bu çocuğun ihmal edildiğini ve değersiz olduğunu hissetmesine sebebiyet verir.

•    Her koşulda sevildiğini hissettirin. Aksi takdirde çocukta ‘yalnızca başarılı olursam sevilirim’ algısı oluşur. Bu koşullu sevgidir. Her koşulda ebeveyninin desteğini hisseden çocuk duygusal ve akademik olarak ivme kazanacaktır.

•    Eksiklerini telafi edebileceğini, bunun bir deneyim olduğunu ve fırsata çevrilebileceğini anlatın.

•  Gerçekçi Hedefler Koyun: Gerçekçi hedefler koymak ve bu doğrultuda planlar yapmak önemlidir. Çocuğun asla gerçekleştiremeyeceği hedefler, onu çalışmaktan alıkoyacaktır, özsaygısının ve özgüveninin zedelenmesine sebebiyet verecektir.

•    Utanma, suçlama, aşağılama çocukta semptom ve patoloji oluşmasına sebep olur.

•    Rolleri karıştırmayın. Çocuğunuzun öğretmeni değil ebeveyni olduğunuzu kendinize anımsatın.

•    Gelecek dönemde akademik olarak ivme kazanacağına olan inancınızı ve güveninizi hissettirin.

•    Gelecek dönem için çalışma planı oluşturun. Bu plana sadık kalın. Planda düzenli molalara yer verin.

•    Geçmişi Gündeme Getirmekten Kaçının: Çocuklara, sürekli karnelerindeki düşük notlar anımsatılarak, rencide edilmemelidir. 

•    Çocuğunuzun okulda yaşadığı akademik sorunların altında öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, gelişimsel bozukluklar, olumsuz hayat olayları, uyum ve davranış sorunları olabilir. Bu süreçte uzman desteği alın.

 

Genelde “İyi” olarak betimlenen karne nasıl değerlendirilmeli?


•    Aşırı ve büyük ödüller yerine çocuğunuzun çabasını takdir edin, tebrik edin, çocuğunuza sarılın, temas edin.

•    Karne iyiyse; ‘Hemen bu notlara güvenme’ gibi söylemlerden kaçınmak, çocuğun başarısının tadını çıkarmasına imkan sağlamak önemlidir.

•    Her türlü rekabetin önüne geçilmelidir. ‘Bak sen ondan iyi almışsın’ gibi kıyaslamalar çocuğun arkadaşlarına karşı olumsuz bir perspektif ve algı oluşturmasına sebebiyet verecektir.


Karne değerlendirmesinde yapılan ebeveyn hataları


•    Ebeveynler karneyi değerlendirirken, olumlu sonuçlarda bu süreçten kendilerine pay çıkarma, olumsuz sonuçlarda ise bu durumun kendileriyle hiçbir ilişkisi olmadığını düşünme eğilimindedir. Oysa aile bir sistemdir ve başarı da başarısızlık da değerlendirilirken aile üyeleri objektif olmalıdır.

•    Ebeveynler bu süreçte kendilerini de değerlendirmelidir. Çocuklarının okul başarısı için gerekli olan huzurlu ev ortamı, kapsayan ve destek olan ebeveyn tutumunu sergileyip sergilemedikleri, süreçteki yaklaşımları, ebeveyn tutumları arasında fark olup olmadığını gözden geçirmek önemlidir.

•    Aşırı uçlarda tavır ve tutumda bulunmak, aşırı övmek veya yıkıcı bir tutum sergilemekten kaçınmak.

•    Rencide etmek, suçlamak, etiketlemek, kıyaslamak.
•    Karneyi hayat başarısı olarak görmek.
•    Cezalandırmak veya aşırı ödüllendirmek.
•    Yalnızca olumsuzluklara veya olumlulara odaklanmak.

 


 

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog