YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Okula dönüşte çocuğunuza nasıl destek olabilirsiniz?

Yeni bir eğitim yılı, çocuklar kadar ebeveynler için de heyecan, beklenti ve kimi zaman kaygı dolu bir dönemdir. Birçok ebeveyn çocuğunun başarılı, mutlu ve özgüvenli olmasını ister. Fakat bu iyi niyetli yaklaşım, zaman zaman çocuğun üzerinde baskı yaratabilir. Okula dönüş sürecinde çocuğunuzun yanında olmanın, ona gerçekten destek olmanın ve akademik kaygıyı azaltmanın yollarını birlikte keşfedelim

profil
Günseli Erşengün
4.09.2025
Okula dönüşte çocuğunuza nasıl destek olabilirsiniz?

Tatilden okul düzenine geçiş, çocuklar için büyük bir değişimdir. Yeni dersler, yeni öğretmenler, belki yeni bir sınıf ya da yeni arkadaşlar… Bu süreçte çocuğunuzun duygularını anlamak, onun kaygılarını küçümsememek çok önemlidir.

●  Çocuğunuza ‘okula dönmenin normal bir süreç’ olduğunu anlatın.

●  Onun kaygılarını dinleyin, sorularını yanıtsız bırakmayın.

●  Okula dair olumlu anılarınızı paylaşarak güven duygusu verin.

Unutmayın, çocuğunuzun hissettiği kaygı, sizin yaklaşımınızla şekillenir. Sakin, kararlı ve anlayışlı bir tutum sergilediğinizde, çocuk da okula daha kolay uyum sağlar.


Çocuğunuzun okuldaki başarısının temelinde, evde kurulan sağlıklı iletişim vardır. Ne kadar çok dinler, anlamaya çalışır ve onu ifade etmeye teşvik ederseniz, çocuğunuz kendini o kadar güvende hisseder.

İpuçları:

 Açık uçlu sorular sorun: ‘Okulda bugün en çok ne hoşuna gitti?’

 Yargılamadan dinleyin: ‘Daha çok çalışmalısın’ yerine ‘Sence daha iyi hissetmek için neler yapabiliriz?’

 Duygularını adlandırmasına yardımcı olun: ‘Belli ki biraz heyecanlısın, bu çok normal.’

Bu yaklaşım, çocuğun kendini ifade etme becerisini geliştirir ve aranızdaki güveni güçlendirir.


Ebeveynlerin en sık yaptığı hatalardan biri, sonuç odaklı davranmaktır. ‘Yüksek not al, sınıf birincisi ol’ gibi hedefler çocuğun üzerinde gereksiz baskı yaratabilir. Bunun yerine, çabanın değerini vurgulamak çok daha sağlıklı bir yaklaşımdır.

●  Çocuğunuzun denemelerini, çabasını ve ilerlemesini takdir edin.

●  Büyük hedefler yerine küçük, ulaşılabilir adımlar belirleyin.

●  Sınav sonuçlarından çok, öğrenme sürecine odaklanın. Örneğin; ‘Matematikten 100 almanı istiyorum’ demek yerine, ‘Bugün öğrendiğin yeni problemi çözebilmen beni çok mutlu etti’ demek, çocuğun motivasyonunu artırır.


Başarı beklentisi, ebeveynliğin doğal bir parçasıdır. Ancak fazla baskı çocukta şu olumsuz sonuçlara yol açabilir:

●  Kaygı ve stres seviyesinin yükselmesi

●  Özgüven eksikliği

●  Öğrenme isteğinin azalması

●  Aile-çocuk ilişkisinde kopukluk

Doğru destek ise baskıdan farklıdır. Çocuğunuzun ihtiyaçlarını anlamak, ona güven vermek, sorumluluk bilincini aşama aşama kazandırmak demektir.

Bunun için:

●  Çocuğunuzun güçlü yönlerini keşfedin ve onları geliştirmesine fırsat tanıyın.

●  Kendi hayallerinizi ona yüklemek yerine, kendi yolunu bulmasına destek olun.

● ‘Senin yanındayım, sana güveniyorum’ mesajını sıkça verin.


Okul başarısında sadece ders çalışmak değil, yaşam dengesi de büyük önem taşır. Çocuğunuzun zihinsel ve duygusal olarak sağlıklı gelişebilmesi için düzenli bir yaşam planı oluşturun.

 Uyku: Okul öncesi çocuklarda en az 10-11 saat uyku gerekli.

 Beslenme: Sağlıklı atıştırmalıklarla beyin gelişimini destekleyin.

 Oyun ve sosyal zaman: Oyun, çocuklar için bir ihtiyaçtır; öğrenmenin bir parçasıdır.

Unutmayın, dengeli bir yaşam tarzı, okul başarısının temelini oluşturur.


Çocuğunuz, okul hakkında sizden duyduklarıyla kendi algısını şekillendirir. Bu yüzden evde okul hakkında konuşurken pozitif bir dil kullanmaya özen gösterin.

● ‘Okul çok zor olacak’ yerine ‘Okulda yeni şeyler öğrenmek çok heyecanlı olacak’ deyin.

●  ‘Sakın hata yapma’ yerine ‘Hatalar öğrenmenin bir parçası’ mesajını verin. ‘Derse dikkat etmezsen başaramazsın’ yerine ‘Dikkatini verirsen çok güzel şeyler keşfedeceksin’ deyin.

Pozitif cümleler, çocuğun kendini daha güvende hissetmesini sağlar. Onu cesaretlendirmek, hata yapabileceğini ve bunun normal olduğunu hissettirmek çok önemlidir. Unutmayın, çocuklar hatalarla büyür; öğrenme süreci, deneme ve yanılmanın doğal bir parçasıdır.

Ayrıca, okul hakkında evde konuşurken şunlara dikkat edebilirsiniz:

 Olumlu anılar paylaşın: Kendi okul yıllarınızdan keyifli bir hatırayı anlatın.

 Merak duygusunu besleyin: ‘Acaba bu yıl hangi yeni şeyleri öğreneceksin?’ gibi sorular sorun.

Küçük başarıları kutlayın: Çocuğunuzun öğrenme sürecindeki ilerlemelerini takdir edin, sadece sonuçlara odaklanmayın.

Pozitif bir yaklaşım, çocuğun okul algısını güven, heyecan ve merak üzerine inşa eder. Böylece okul, zorunlu bir görevden çok keşfetme, öğrenme ve sosyalleşme alanı hâline gelir.

Unutmayın; Çocuğunuzun okul motivasyonunu şekillendiren en güçlü faktörlerden biri sizin tutumunuzdur. Siz okulu keyifli, güvenli ve değerli bir yer olarak anlatırsanız, çocuğunuz da okula aynı gözle bakar.

Pozitif bir yaklaşım, çocuğun okul motivasyonunu yükseltir ve kaygısını azaltır.


Okula dönüş süreci, hem çocuklar hem de aileler için bir öğrenme yolculuğudur. Çocuğunuzun bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğu şey, sevgi, sabır ve güven dolu bir ortamdır. Fazla baskı yerine, yanında olduğunuzu hissettiren bir destek sunmak, onun kendine güvenini güçlendirir.

Unutmayın, her çocuk kendi hızında, kendi potansiyeline göre gelişir. Önemli olan, çocuğunuzun sadece başarıya değil; öğrenmeye, keşfetmeye ve kendini geliştirmeye değer vermesini sağlamaktır. Siz onun arkasındaki en büyük güç olduğunuzu hissettirirseniz, okul yolculuğu hem sizin hem çocuğunuz için çok daha keyifli bir hâle gelir.

 

Önceki ve Sonraki
Haberler