YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Baba-çocuk ilişkisini güçlendirmek için 10 ipucu

Babalar, babalık rolleri hakkında giderek daha fazla endişe duymaya başladılar. Yeni babalar, bebekleriyle sadece ilgilenmekle kalmayıp aynı zamanda büyümesinde aktif rol oynamak istiyorlar. Ama ebeveynlik, günlük hayat telaşı içinde oldukça zorlayıcı olabilir. Çocuk Gelişimci Günseli Arı, babaların çocuklarıyla ilişkilerini nasıl güçlendirebileceklerine dair ipuçları yazdı

Baba-çocuk ilişkisini güçlendirmek için 10 ipucu

Sakin, tutarlı, sevgi dolu… İşte böyle ebeveynler olmak istiyoruz. Ama hayatla ilgili birçok karmaşanın ortasında bunun bazen gerçekten zor olduğunu biliyoruz. Ama unutmayın; olumlu bir tutum, çocuğunuzu iyi yetiştirmenin özüdür. Ayrıca çocuklarımızı büyütürken; onların hem köklere, hem de kanatlara ihtiyaç duyduklarını her zaman hatırlamalıyız. 

Çocuğunuzun ne hissettiğini bilmesine yardımcı olun. Bir ağlamanın, bir çığlığın, kudurmuş bir öfkenin her zaman bir nedeni vardır. Her şeyin, genellikle (hemen) fark edemediğimiz bir açıklaması vardır. Çocuklara düzenli olarak hissettiklerinin uygunsuz ve hatta saçma olduğu söylenirse, kendilerine ve duygularına güvenmeyi unuturlar. Bu, önemli ve güçlü duyguları düzenlemeyi öğrenmeyi giderek zorlaştırır. Bir baba olarak oğlunuzla veya kızınızla olan ilişkiniz için bu; uzun süreli olumsuz sonuçlara yol açabilecek bir temeldir.


Çocuğunuzla yoğun ve bilinçli zaman geçirmek esastır. Kendinizi çocukların düşünce ve duygularına dahil etmek ve deneyimlerinde onlara eşlik etmek için birçok fırsat gerekir. Çocuklarınızın ihtiyaçları ile empati kurarak, onlara başkalarını anlamak için nasıl davranmaları gerektiğini de göstermiş olursunuz. Çocuklar bunu ancak 3 yaş civarında kendilerini bağımsız varlıklar olarak deneyimlemeye başladıklarında yapabilirler.

Çocuğunuzun ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınız kadar ciddiye almak ve buna dayalı olarak karşılıklı olarak kabul edilebilir bir uzlaşma bulmak önemlidir. Yalnızca istisnai durumlarda ve gerçek bir tehlike olduğunda çocuğunuzdan bu eşitlik ilkesine uygun olmayan bir şekilde davranmasını istemeniz tavsiye edilir. 


Bu, birçok kişiye mantıklı gelse ve yaygın olsa da; ceza, baba-çocuk ilişkinize zarar verir. Çocuğunuz cezayı deneyimleyerek; çoğunlukla sizin istediğiniz gibi davranmayı, sonuçlarından korktuğu için ‘gücünüze’ boyun eğmeyi öğrenir. Amacı cezadan kaçınmak olur ve sizin ne istediğinizi anlamaz. Belki de çocukken cezalandırıldığınızı hatırlıyor ve nasıl hissettiğinizi merak ediyorsunuz. Çocuğunuzu cezalandırdığınızda nasıl hissediyor? İlişkinizin temelinde bu duyguya sahip olmak ister misiniz?

Çoğu çocuğun her 2 dakikada bir yeni bir oyuncağa, dikkat dağıtmaya veya ebeveyn dürtülerine ihtiyacı yoktur. Çocuğunuzun aramasına, karar vermesine ve kendi kendine oynamasına izin verin. Yaratıcılık, yalnızca can sıkıntısını kabul etmeyi ve onu kullanmayı öğrendiğinde gelişir. Bunun için yalnızca çocuğunuz sizi davet ederse oyun arkadaşı olarak hazır olmalısınız. Her zaman bu küçük insanın aslında ne kadar büyük bir mucize olduğunun farkına varın. Ve ayrıca size neyin zevk vereceğine, neyi keşfetmek ve deneyimlemek istediğinize de dikkat edin. Çocuğunuza dünyayı sizin gözünüzden görme fırsatı verin.


Çocuğunuza saygısızlık ettiyseniz, hatalar yaptıysanız veya sadece sinirlendiyseniz, içtenlikle özür dilemek için bir sonraki fırsatı değerlendirin. İşte o zaman çocuğunuz ciddiye alındığını anlayacaktır. Ayrıca, yetişkin bir adam olarak bazen stresli, kızgın veya üzgün olduğunuzu göstermenizde bir sakınca yoktur. Bu süreçte çocuğunuz bu duygularla nasıl uygun bir şekilde baş edeceğini, kendisinin ve davranışlarının sorumluluğunu üstlenmenin ne demek olduğunu daha net öğrenir.

Tükenmişken, sinirliyken, sınırınızdayken çocuğunuza sevgiyle davranmanın ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. Bu nedenle, daha fazla dinlenmeye ve denge sağlamaya çalışın. Kendi duygularınızın farkında olun ve onları ciddiye alın. Hiçbir şey bundan daha önemli değil! Mesleki veya özel konular sizi rahatsız ediyorsa, onlarla başa çıkın ve negatif enerjiyi oğlunuz veya kızınızla geçirdiğiniz küçük değerli zamana taşımayın. Çocuklar, henüz ne söylendiğini anlamasalar bile, ruh halini ve atmosferi çok erken hissederler. Gerginliğiniz, öfkeniz ve endişeniz, ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın çocuğunuza geçer.


İlişkinizden ‘SİZ’ sorumlusunuz ve başkalarını, hatta kızınızı veya oğlunuzu suçlamazsanız temel şeyleri değiştirebilirsiniz. Bu aynı zamanda stresli sorunlarla başa çıkmak veya hayatınızda uzun süredir gecikmiş olan önemli değişiklikleri uygulamak için destek almak anlamına da gelebilir. Böylece siz ve çocuğunuz daha iyi hissedersiniz.

Son olarak, çocukların rol modellere ihtiyacı vardır ve zaman zaman güvensiz hissetmelerine izin verilebilir. Bu, hayatın her zaman kolay olmadığını gösterir. Bu şekilde çocuklar, giderek karmaşıklaşan dünyamızda yönlerini kaybetmemek için ihtiyaç duydukları gücü tam olarak geliştirirler. Çocuğunuza onun sizin için ne kadar önemli olduğunu anlatın ve hepsinden önemlisi gösterin.


Önceki ve Sonraki
Haberler