YAŞAM - SEYAHAT

Orta Çağ’ın izlerini sürebileceğiniz Prag gezi rehberi

Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında zarar görmeyen Avrupa şehirlerinden biri olan Prag; 100 Kuleli Şehir, Avrupa’nın Çatısı, Avrupa’nın Kalbi, Altın Şehir ve Şehirlerin Anası gibi pek çok isimle anılıyor. Çek Cumhuriyeti ya da kısaca Çekya olarak bilinen ülkenin başkenti Prag’ta Orta Çağ’dan kalma eşsiz eserler görebilir, tarih boyunca birçok önemli sanatçıya ev sahipliği yapmış bu şehrin sokaklarında dolaşırken sanata doyabilirsiniz. Vltava Nehri’nin ikiye böldüğü şehrin tarihi M.Ö. 4000’li yıllara dayanıyor. 1991 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Alanları listesinde yer alan Eski Şehir Merkezi’ni gezerken bu şehirde zaman sanki Orta Çağ’da durmuş gibi hissedeceksiniz. Betül Cebeci, Prag’ı yazdı…

profil
BT Ekip
10.02.2024
Orta Çağ’ın izlerini sürebileceğiniz Prag gezi rehberi

İstanbul’dan Prag’a 2 saat 40 dakikalık bir uçuşla ulaşmanız mümkün. Prag Vaclav Havel Havalimanı’ndan şehir merkezine toplu taşıma kullanarak gitmek isterseniz 119 numaralı otobüse binip A, B veya C metrolarından birisine aktarma yapmanız gerekiyor. A metrosu hattını kullanarak turistik noktalara ulaşabilirsiniz ve yolculuğunuz aktarmalar dahil ortalama 50 dakika sürer. Kullanabileceğiniz bir diğer halk otobüsü ise 110 numaralı otobüstür ve şehrin Batı kısmına gider. 110 numaralı otobüsten de B metrosuna aktarma yapmanız mümkün. Aktarmasız bir şekilde şehir merkezine varmak istiyorsanız, Airport Bus diye adlandırılan ve halk otobüslerinden biraz daha pahalı olan ekspres otobüsleri kullanarak merkez tren istasyonuna ulaşabilirsiniz. Uçağınız şehre gece inecekse 910 numaralı halk otobüslerini ya da taksileri kullanmanız gerekecek. Taksi Prag’ta pahalı bir ulaşım şekli olduğundan, bu yolla şehir merkezine gitmek istiyorsanız, taksiye binmeden önce pazarlık yapmak ya da Uber kullanmak faydalı olacaktır. 


Çek Cumhuriyeti, Avrupa Birliği üyesi olduğundan ülkeye girmek için bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının Schengen vizesine sahip olmaları gerekiyor. Yeşil pasaportunuz varsa vize almanız gerekmiyor. 


Tipik Orta Avrupa ikliminin hakim olduğu şehirde kış ayları çok soğuk ve sert geçiyor. Turist yoğunluğunun daha az olduğu kış aylarında, uygun kıyafetler seçerek, kendinizi, şehrin bembeyaz karlarla çevrilmiş büyüleyici atmosferine bırakabilirsiniz. Yaz aylarında, öğlen saatlerinde sıcaklık 25 dereceye kadar çıkabiliyor ve şehir yüksek sezonda olduğu için özellikle turistik noktalar aşırı kalabalık olabiliyor. Yeşilin her tonunun görülebileceği, çiçeklerin açtığı, sokakların cıvıl cıvıl olduğu ilkbahar ayları ise gezginler tarafından en çok tercih edilen zamanlardan. Bununla birlikte hafif puslu havada Arnavut kaldırımlı Ortaçağ esintili sokaklarda yürüyüş yaparak ve Vltava nehri kıyısındaki ünlü kafelerde mola vererek bu romantik şehri keşfetmek istiyorsanız, sonbahar mevsimini tercih etmek ideal olacaktır.


Prag aslında sayılarla bölgelere ayrılmış bir şehir. Eski ve yeni şehrin içerisinde olduğu Prag 1, konaklama için tercih edilebilecek en popüler bölge. Kale çevresini de kapsayan Prag 1 bölgesinde hostelden lüks otellere kadar pek çok konaklama seçeneği mevcut. Şehre ilk kez gidiyorsanız ya da şehri keşfetmek için az zamanınız varsa, Prag 1 konaklama için ilk tercih etmeniz gereken bölge olmalı. Eski şehrin olduğu bölge Stare Mesto, kalenin olduğu bölge ise Mala Strana olarak adlandırılıyor. Vltava nehrinin doğu kısmında kalan bölge ise Prag 2 bölgesi. Prag 2; çok sayıda yerel restoran, kafe, bar bulabileceğiniz bir bölge, konaklama için de uygun ve güvenli. Toplu taşıma kullanarak 15 dakika gibi kısa bir sürede ulaşabileceğiniz bu bölgeye Vinohrady semti de deniliyor. Prag 1 bölgesine göre daha hesaplı konaklama seçeneklerini bu bölgede bulabilirsiniz. Kısıtlı bir bütçeyle seyahat ediyorsanız, şehir merkezine toplu taşımayla 25 dakika gibi bir sürede ulaşabileceğiniz Prag 3 bölgesini yani Zizkov semtini tercih edebilirsiniz.


Prag gezinize, eski şehir meydanı ile başlamak ideal olacaktır. Şehrin ilk kurulduğu zamanlarda pazar olarak kullanılan bu meydan, şimdilerde şehrin sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Astronomik Saat, Eski Belediye Sarayı, Tyn Kilisesi, Aziz Nicholas Kilisesi, Eski Kent Binası Kulesi, Jan Hus Heykeli gibi önemli yapıların yanında çok sayıda kafe ve restoranı da bu meydanda bulabilirsiniz. Prag’ta gezilecek diğer önemli yerler ise şöyle sıralanabilir:

  • Charles Köprüsü
  • Aziz Vitus Katedrali
  • Prag Kalesi
  • Wenceslas Meydanı
  • Dans Eden Ev
  • Mala Strana Bölgesi
  • John Lennon Duvarı
  • Ulusal Tiyatro
  • Barut Kapısı
  • Klementinum
  • Vysehrad
  • Letna Parkı
  • Petrin Tepesi ve Gözlem Kulesi
  • Eski Yahudi Mahallesi
  • Madame Tussauds Müzesi
  • Franz Kafka Müzesi
  • Mucha Müzesi
  • Ulusal Müze

Avusturya ve Macaristan mutfaklarından etkilenen Çek mutfağında, denemeniz gereken ilk lezzet gulaş yemeği olmalı. Gulaş, genellikle dana eti kullanılarak hazırlansa da domuz veya tavukla hazırlanan çeşitlerini de bulmanız mümkün. Havuç, sarımsak, kırmızıbiber ve soğanla hazırlanan bu yemek oldukça doyurucu. Denemeniz gereken bir diğer lezzet ise kızarmış sığır eti de diyebileceğimiz Svickova. Krema ile soslanıp dilim ekmeklerle servis edilen bu yemeği Cafe Louvre’da keyifle yiyebilirsiniz. Kimyon ve mercan köşkle harmanlanmış olan ördeğin fırında kızartılmasıyla hazırlanan Pecena Kachna ise tam bir Çek klasiği diyebiliriz. Türk mutfağındaki etli biber dolmasına benzeyen Plnena Paprika ise üzerine domates sosu eklenerek patates püresi ile servis ediliyor. Elde yemek yemeyi seviyorsanız eğer, ızgara sosis olan Grilovane Klobasy, kızarmış peynir olan Smazeny Syr ya da sandviç benzeri olan Chlebick tercih edilebilir. Bir çeşit hamur tatlısı olan Tredelnik ise Prag’ın vazgeçilmez lezzeti. Mangalda dönen çubuklar üzerinde pişirilen Tredelnik; tarçın, fındık kırıkları ve çikolata sosu eşliğinde servis ediliyor. 1884 yılında açılan ve Ulusal Tiyatro binasının karşısında bulunan Cafe Slavia ise Prag gezisinde mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri. Nazım Hikmet’in Prag’ta sürgünde olduğu dönemlerde çokça ziyaret ettiği, hatta şiirlerini yazdığı bu muhteşem kafede, Çek biranızı yudumlayabilirsiniz. Prag’ın canlı gece hayatında eğlenmek isterseniz, ilginç konsepti ve birbirinden lezzetli kokteylleriyle AnonymouS Bar sizleri bekliyor. 


Prag’ın çoğu yerini yürüyerek keşfetmeniz gerekiyor ve şehir Arnavut kaldırımlı sokaklardan oluşuyor. Bu koşullar şehri çocukla gezmek için biraz zorlayıcı hale getirebiliyor. Özellikle bebek arabası kullanıyorsanız Prag zor bir şehir. Gece hayatının canlı olduğu bu şehre partneriniz ya da arkadaş grubunuzla eğlenceli bir seyahat planlayabilirsiniz. Bununla birlikte Prag yalnız gezginler için de oldukça güvenli bir şehir. 


Önceki ve Sonraki
Haberler