YAŞAM - HABER

İlişkilerin baş düşmanı nedir?

Her ilişkide çatışmadan korkulsa da ilişkilerde tartışma olması, bir konu hakkında konuşmaya ihtiyacınız olduğu sinyalini verir. Bu durumu sağlıklı bir şekilde yönetebilirseniz, sevdiğiniz insanlarla daha da yakınlaşır ve aranızdaki bağı kuvvetlendirebilirsiniz. Yönetici & İlişki Sistemleri Koçu Miray Demirer Acar, çatışmalar sırasında kaçınmanız gereken noktaları yazdı.

profil
BT Ekip
19.10.2018
İlişkilerin baş düşmanı nedir?

Uzun yıllar boyunca çiftler üzerinde araştırmalar yapmış olan Prof. Dr. John Gottman, bir çiftin tartışmasının ilk 10 dakikasını izleyerek, bu çiftin önümüzdeki 6 yıl içerisinde boşanıp boşanmayacaklarını yüzde 90 oranında söyleyebilmiştir. İlişkilerde çatışmalar doğaldır, hatta kişilerin birbirlerine katacakları farklı bakış açıları da olabileceğinden ilişkiyi besleyebilir ve bağı kuvvetlendirebilir. Ancak eğer Mahşerin Dört Atlısı sahneye çıkmadıysa!

Çocukluğumuzda ailemizde gördüğümüz ya da onlarla ilişkilerimizde tecrübe ettiğimiz tutumları, daha farklısını bilmediğimiz için, mevcut kurduğumuz ilişkilere kopyalarız ve çoğu zaman bunun farkında bile olmayız.

Peki ne yapmalıyız?

Sağlıklı bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, yaşadığınız çatışmalarda Mahşerin Dört Atlısı’ndan kaçınmalısınız:

1. ELEŞTİRİ: Olumsuz eleştirilerden kaçının. “Sen hep…”, “Sen hiç…”, “Sen sürekli böylesin…” cümlelerini kullanmadan sıkıntınızı ifade etmeye çalışın. Bu cümleler şikayetinize değil, kimliğe yönelik saldırılar olduğu için, tartışmanın sonunda iki tarafın da mutsuz olması kaçınılmazdır, üstelik problem hala orada duracaktır. Bunun yerine, “Ben…” ile başlayan, duygularınızı ifade eden cümlelerle kendinizi anlatın ki sıkıntınızı çözmek için sorumluluğu paylaşmaya açık olduğunuz anlaşılabilsin.

2. AŞAĞILAMA: Eleştiriye çok benzer olsa da, davranış tarzı olarak karşı tarafa “Ben senden üstünüm” mesajını verdiği için çok tehlikelidir. “Anlayışsız davranıyorsun”, “Nasıl becerdin, hayret”… gibi suçlayıcı cümlelerin yanı sıra, alay etme, isim takma veya göz devirme gibi sadece beden dili ile vereceğimiz mesajlar, Mahşerin Dört Atlısı arasında en tehlikelisidir.

3. SAVUNMA: “Neden bana söylemedin, bilseydim…”,”Seni mutlu etmek ne mümkün…” gibi ifade biçimleri hiçbir yere götürmediği gibi, şikayete de yönelmez. Genellikle, olumsuz eleştiri veya aşağılamaya karşılık olarak çıktığı için de, problemi sarmala sokarak daha da içinden çıkılmaz bir hale getirebilir. Savunmaya geçtiğinizde, karşı tarafa “bende bir sorun yok” mesajı gider, sorumluluğu paylaşmadığınız anlaşılır. Bunun yerine, dinleyip anlamaya çalışmayı tercih etmeniz faydanıza olacaktır. Kendinize sorun: Bu konuyla ilgili en ufak bir sorumluluk alacak olsam, bu ne olabilirdi?

4. DUVAR ÖRME: Duymama, konuyu kapatma, surat asma, küsme ve yok sayma şeklinde görülebilir. Duygusal olarak karşı tarafa duvar ördüğünüzde, karşı tarafa tek bir mesaj verirsiniz: Benim için yoksun. Genellikle olumsuz eleştiri karşısında, cevap vermek veya tansiyonu daha fazla yükseltmemek için susma şeklinde ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda tansiyonu yükseltmemek doğru bir yöntem olsa da, konuşmayı kesmek, karşı tarafı daha da savunmaya geçirebilir. Bunun yerine, sağlıklı konuşabilmek adına tartışmaya mola vermeyi önerin, ancak bunu surat asarak değil, iletişime açık olduğunuzu söyleyerek yapın. Her iki taraf da rahatladıktan sonra, konuyu ertelemeden daha sakin bir şekilde açıkça konuşabileceğinizi göreceksiniz.

Unutmayın, çatışma iki insan arasında yaşanan en doğal şeylerden biridir ve sağlıklı bir çatışma sayesinde ilişkilerinizi kuvvetlendirebilirsiniz. Bunu avantaja çevirmek sizin elinizde…

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog