MODA - TASARIMCILAR

Les Benjamins’in çağdaş şehir estetiği, Mercedes-Benz’in zamansız tasarım anlayışıyla buluştu

Mercedes-Benz, bugüne kadarki en akıllı ve en yenilikçi otomobili olan yeni CLA’i geçtiğimiz günlerde tanıttı. Bu vizyonun devamı olarak Les Benjamins de sadece bu otomobil için özel bir kapsül koleksiyon hazırladı. Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli ve Les Benjamins Kurucusu Bünyamin Aydın; Mercedes-Benz x Les Benjamins koleksiyonunu Eylem Bilgiç’e anlattı…

profil
BT Ekip
4.11.2025
Les Benjamins’in çağdaş şehir estetiği, Mercedes-Benz’in zamansız tasarım anlayışıyla buluştu

Teknolojinin, tasarımın ve modanın kesiştiği Mercedes-Benz x Les Benjamins iş birliği; iki markanın da yenilikçi bakış açısını birleştiren güçlü bir hikaye anlatıyor. Yeni CLA’nın tasarım kodları, Les Benjamins’in şehirli ve çağdaş estetiğiyle yeniden yorumlanırken; ortaya otomotiv dünyasında sık rastlanmayan bir ‘stil ve inovasyon kesişimi’ çıkıyor.

Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli ve Les Benjamins Kurucusu Bünyamin Aydın; iş birliklerinin nasıl doğduğunu ve Mercedes-Benz x Les Benjamins koleksiyonunu anlattı…

(Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü)

 

Mercedes-Benz’in 23 Ekim’de tanıttığı yeni CLA’dan bahsedebilir misiniz; nasıl bir araç oldu, özellikleri nelerdir?

Tamamen yeni CLA, Mercedes-Benz’in geleceğe dair vizyonunu temsil eden çok özel bir model. Tasarım, teknoloji ve duygu arasında kusursuz bir denge kuruyor. Markamızın şimdiye kadarki en akıllı otomobili olan CLA; sürücüsünü anlayan sezgisel teknolojisi, tamamen dijital iç mekanı ve zarif siluetiyle hem gözle hem kalple bağ kuran bir otomobil. Yeni CLA’yı farklı kılan şey, mühendislikle estetiğin birbirine geçtiği o zarif geçiş. MBUX Superscreen ekranı, yapay zeka destekli kişiselleştirme özellikleri, 715 km’ye varan menzili ve sadece 10 dakikada 300 km şarj kapasitesiyle sürdürülebilir bir geleceğin de habercisi. Ama bizim için bu model, rakamların ötesinde bir anlam taşıyor; bir yaşam tarzı, bir tasarım manifestosu.

 

Mercedes-Benz, bir Türk markasıyla çalışmaya nasıl karar verdi? 

Mercedes-Benz, her zaman kültürle, sanatla ve tasarımla iç içe bir marka oldu. Bu kez Türkiye’de, aynı yaratıcı vizyonu paylaşan yerel bir marka ile iş birliği yapmak istedik. Les Benjamins, global bir başarıya sahip olmasına rağmen, hikayesinin merkezinde kültürel kimliğini taşıyan bir marka. Bünyamin Aydın’ın köklerinden aldığı ilhamı çağdaş bir dille yeniden anlatması, Mercedes-Benz’in ‘yenilikle geleneği bir araya getiren’ felsefesiyle birebir örtüştü. Bu birliktelik, aslında sadece iki markanın değil, iki kültürün bir araya gelişi. Türk tasarım gücünü global ölçekte Mercedes-Benz dünyasıyla buluşturmak bizim için çok anlamlıydı.

 

Les Benjamins’i Mercedes-Benz için cazip kılan nelerdi?

Les Benjamins’in en güçlü yanı, hikaye anlatımı. Moda markası olmanın ötesinde; her koleksiyonunda bir düşünce, bir ruh hali, bir köken duygusu var. Mercedes-Benz de aynı şekilde her otomobilinde bir hikaye anlatır… Yolculuk, yenilik, zamanın ötesine geçmek gibi kavramlar bizim DNA’mızda var. Les Benjamins’in çağdaş şehir estetiği, Mercedes-Benz’in zamansız tasarım anlayışıyla çok iyi bir uyum yakaladı. Bünyamin Aydın’ın ‘Köklerinle bütünleş’ temalı yaklaşımı, aslında bizim için de çok kıymetli; çünkü geleceğe ilerlerken geçmişten güç almanın önemine inanıyoruz. Les Benjamins’in enerjisi, yeni CLA’nın genç, özgüvenli ve vizyoner karakterini mükemmel şekilde tamamladı.

 

Mercedes-Benz’in teknoloji, sanat ve tasarımı aynı vizyon altında buluşturan yaklaşımından bahsedebilir misiniz?

Mercedes-Benz’in tarihinde her zaman sanatla, modayla, müzikle bir temas noktası olmuştur. Biz teknolojiyi yalnızca performans veya mühendislik olarak değil, bir ifade biçimi olarak görüyoruz. Bu nedenle sanatçılar, tasarımcılar, müzisyenlerle yaptığımız iş birlikleri bizim için birer inovasyon alanı. Yeni CLA lansmanında Ouchhh Studio’nun yapay zeka ve nörobilim temelli dijital sanat deneyimini de bu bakış açısıyla değerlendirebilirsiniz. İnsan duygularını teknolojiyle birleştiren o özel enstalasyon, markamızın geleceğe bakışını yansıtıyor. Les Benjamins iş birliği de aynı şekilde, teknolojiyi kültür ve moda aracılığıyla anlatan bir yaratıcı hikaye. Çünkü biz Mercedes-Benz olarak, mühendisliğin ötesinde insanla teknoloji arasındaki duygusal bağı kurmayı önemsiyoruz.

 

Bu iş birliği gelecekte de devam edecek mi; şimdilik belli olmuş yeni bir proje var mı?  

Mercedes-Benz olarak, yaratıcılıkla teknolojinin kesiştiği alanlarda var olmayı sürdüreceğiz. Henüz paylaşabileceğimiz yeni projeler olmasa da, bu birliktelik bize çok şey kattı. Türkiye’den çıkan bir markayla global bir sahnede aynı dili konuşmak hem biz hem Les Benjamins için büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu sinerjinin gelecekte de farklı formatlarda devam edeceğine inanıyoruz.


(Les Benjamins Kurucusu ve Kreatif Direktörü)

 

Yeni CLA’nın tasarım dili ile Les Benjamins’in çağdaş, şehirli estetiği nasıl buluştu?
Kopenhag’da Mercedes-Benz CLA tasarım ekibinden bir üyesiyle tanışma fırsatım oldu. Ona özellikle aracı tasarlarken nasıl bir yolculuktan geçtiklerini, rengi nasıl seçtiklerini ve siluetin nasıl ortaya çıktığını sordum. Aracın parçalarının ayrı ayrı sergilendiği bir showroom’da her detayı inceleyebildim. CLA’nın inovatif ve çağdaş tasarım dili Les Benjamins’in estetiğiyle çok uyumlu. Markamızın etnik, hikâye anlatan diliyle Mercedes-Benz’in keskin çizgileri bu koleksiyonda buluştu. Les Benjamins’in Halı Monogramı bu koleksiyonda CLA’nın kırmızısıyla birleşiyor; koleksiyonun detaylarında aracın siluetinden ilham alan paneller görebilirsiniz.

 

Mercedes-Benz x Les Benjamins nasıl bir koleksiyon oldu?
Çok dengeli ve ikonik bir koleksiyon oluştu. Yeni CLA’nın silueti ile Les Benjamins’in sokak ve terzi giyim ruhunu birleştiren bir sentez. Koleksiyonda şehirli bir günün ritmine eşlik eden polo’lar, tracksuit takımları, trikolar, deri parçalar, grafik tişörtler ve cap’ler var. Siyah ve beyazın zamansız kontrastı CLA’nın kırmızısıyla buluşuyor, hız ve tutku renkle birleşiyor. Les Benjamins’in imza Halı Monogramı ise koleksiyona dokunsal bir zenginlik katıyor.

 

Koleksiyonun ‘Köklerinle bütünleş’ temasından bahsedebilir misiniz?
Ben üçüncü nesil Gastarbeiter’ım, yani misafir işçi torunuyum. Anneannem Almanya’da bir tekstil fabrikasında çalıştı, dedem kaynakçıydı. Onların cesareti ve emekleri bugün benim hikâyemin temeli.
Bir misafir işçi ailesi için, özellikle 70’ler ve 80’lerde bir Mercedes-Benz W123 sahibi olmak bir statü değil, bir başarı sembolüydü. O yıldız, göçmen bir ailenin emeğinin ve hayal gücünün simgesiydi. Şimdi, dedem ve anneannemin işçi olarak gittiği ülkede, Mercedes-Benz ile bir koleksiyon tasarlamak benim için tarifsiz bir onur. Alman-Türkler için Mercedes bir statüden öte, bir başarı hikâyesidir; ‘Bak, başardım’ anıdır.
Bu iş birliği hem Almanya’daki Türk toplumu hem de Türkiye’deki genç nesil için gurur verici bir hikâye. Umut ediyorum ki dedem ve anneannem bundan gurur duyacaktır.

 

Les Benjamins, global anlamda en çok dikkat çeken Türk markalarından biri olmayı nasıl başardı?
Tek bir yolla değil, bu 14 yıllık bir yolculuk. Milano Moda Haftası’nda defile yapan ilk Türk erkek markası olduk. 2017’de Nike’ın Vote Forward yarışmasına katıldım ve geleceğin Air Max modelini tasarlayarak Nike’a tasarım yapan ilk Türk oldum. Bu adım markayı global sahneye taşıdı. Sonrasında Beşiktaş, Apple, Playstation, Hugo Boss, Playmobil, Mastercard ve Tokyo Olimpiyatları gibi dev markalarla ortak hikâyeler kurduk.
Ama benim için en önemlisi; Les Benjamins’in genç sanatçılara, müzisyenlere, fotoğrafçılara ve kreatiflere alan açması. Les Benjamins’le birlikte büyüyen çok fazla genç var. Bizimle çalışanlar sadece iş değil, görünürlük ve ilham da kazandı. Türkiye’nin genç jenerasyonu çok yeteneğe ve enerjiye sahip; Les Benjamins onlar için bir markadan öte bir umut kaynağı.

 

Son olarak, bu koleksiyon sizin için ne ifade ediyor?
Bu koleksiyon benim için geçmişle gelecek arasında kurulan bir köprü. Dedemin teriyle başlayan hikâye, bugün tasarım diliyle devam ediyor. Bir arabanın tasarımında değil, bir kimliğin yeniden tanımında buluşuyoruz.
Ve bu sadece benim için değil, tüm ekibim için de unutulmaz bir an.


Önceki ve Sonraki
Haberler