Sürdürülebilir, işlevsel mekanlar 2026'ya damgasını vuracak… “2026'da dekorasyon anlayışı; evlerin geleceği, bireyselliği ve zarafeti dengeleyen kişisel alanlar üzerine kurulacak” diyen Yasmina İç Mimarlık kurucusu ve iç mimar Çiğdem Yalçın, 2026’da iç mekanları etkisi altına alacak dekorasyon trendlerini anlattı.
İşleve yönelik farklılıklar: Pandemi sonrası değişen yaşam alışkanlıkları, evlerin çok işlevli hale gelmesini sağladı. 2026’da ise bu anlayış kalıcı bir forma kavuşuyor. Sinema salonları yerine ev sinema odaları, parklar yerine peyzaja entegre oyun alanları, sosyal mekanlar yerine barbekü ve oyun odaları artık ev yaşamının doğal bir uzantısı olacak. Ev, sadece barınma değil; eğlenme, dinlenme ve sosyalleşme alanı haline de geliyor.
Malzemeye yönelik farklılıklar: Yeni dönemin estetiği sürdürülebilirlikten de güç alacak. Evcil dostlara uyumlu, kolay temizlenebilir kumaşlar, doğaya saygılı, geri dönüştürülebilir materyaller, zamansız ve antika parçalardan oluşan kimlikli tasarımlar 2026’nın temel yapı taşlarını oluşturuyor. Her detayda dayanıklılık, doğallık ve duygusal bağ arayışı ise ön plana çıkıyor.
Tasarıma yönelik farklılıklar: Artık kalıplaşmış ‘mükemmel’ mekanlar anlayışı ise yerini yaşanmışlık hissi veren alanlara bırakıyor. Kişisel eşyaların, aile anılarının ve gündelik nesnelerin dekorasyonda yer bulduğu bu yaklaşım, mekanlara hem sıcaklık hem de karakter kazandırıyor. Aynı zamanda çok işlevli mobilyalar ve esnek çözümler, günün farklı ihtiyaçlarına cevap vererek modern yaşamın hızına uyum sağlıyor.
Renklerde ise 2026’da doğal taşlardan, kilden ve topraktan ilham alan sıcak nötrler öne çıkıyor. Bej, kum, zeytin yeşili ve yumuşak toprak tonlarıyla dengelenen bu renk şöleni, huzurlu ve dengeli mekanlar yaratıyor. Metalik dokunuşlar ve doğal ahşapla birleştirildiğinde ise ortaya rahat ama şık bir atmosfer çıkıyor.