İYİ HİSSET - SAĞLIK

Kadınların kabusu pelvik taban rahatsızlıkları kader değildir!

Pelvik taban sağlığı, kadınların yaşam kalitesini derinden etkileyen ama çoğu zaman farkına varılmayan önemli bir konu. İdrar kaçırma, kabızlık, cinsel işlev bozuklukları, pelvik ağrı ve organ sarkmaları gibi pek çok sorun, bu bölgedeki kasların zayıflamasıyla ortaya çıkabiliyor. Doğum, menopoz ve hatta yoğun spor yapmak bile pelvik taban sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serkan Zenger pelvik taban sağlığını anlattı

profil
BT Ekip
4.05.2025
Kadınların kabusu pelvik taban rahatsızlıkları kader değildir!

Ne yazık ki birçok kadın pelvik taban sağlığı nedeniyle yaşadığı şikâyetleri yaş almanın doğal bir sonucu sandığı ya da utandığı için yardım almaktan kaçınıyor. Oysa pelvik taban kaslarını güçlendirmek, bu tür sorunların önüne geçmek için atılabilecek en etkili adımlardan biri. Üstelik bazı durumlarda basit egzersizlerle bile yaşam kalitesini artırmak mümkün. Artık genç yaşta, aktif kadınlarda bile görülebilen ‘athletic incontinence’ gibi problemler, pelvik taban sağlığına her yaşta dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor. Biz de bu önemli konuyu Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serkan Zenger ile konuştuk.

Bu konuda farkındalığımız yeterli mi? Pelvik tabanı vücudumuzun adeta temeli gibi düşünebiliriz. Bu kas grubu, idrar ve dışkı kontrolünü sağlamanın yanı sıra mesane, bağırsak ve kadınlarda rahim gibi organları yerinde tutar ve cinsel fonksiyonlarda da önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir pelvik taban, günlük aktivitelerimizi rahatça yapabilmemiz, sosyal hayatımızın kısıtlanmaması, cinsel sağlığımızın korunması ve genel olarak kendimizi iyi hissetmemiz için hayati öneme sahiptir. Ne yazık ki pelvik taban sağlığı konusundaki farkındalık oldukça düşüktür. Birçok insan bu şikâyetleri ‘yaşlanmanın doğal sonucu’ ya da ‘kader’ diyerek görmezden geliyor veya utanç duygusu nedeniyle çözüm aramıyor. Oysa erken teşhis ve basit önlemlerle birçok sorunun önüne geçilebilir veya bu sorunlar tedavi edilebilir. Bu nedenle, pelvik taban sağlığına gereken önemi vermek ve bu konuda bilinçlenmek genel yaşam kalitemiz için büyük önem taşıyor.


Pelvik taban hastalıkları denildiğinde çoğu kişinin aklına ilk olarak idrar kaçırma gelir. Elbette bu önemli bir sorundur ama pelvik taban hastalıkları bununla sınırlı değildir. Bu bölgedeki kas ve bağ dokusunun zayıflaması ya da işlevini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan diğer hastalıklar; fekal inkontinans (dışkı kaçırma), pelvik organ prolapsusu (rahim, mesane veya rektum sarkması), cinsel işlev bozuklukları, kronik pelvik ağrı, kabızlık ve dışkılama bozukluklarıdır. Bu sorunlar kişilerin günlük yaşantısında ciddi kısıtlamalara yol açabilir.

Hamilelik süresince büyüyen bebeğin ve rahmin ağırlığı pelvik taban kasları üzerinde sürekli bir baskıya neden olur. Ayrıca, salgılanan bazı hormonlar doğuma hazırlık için kas ve bağ dokularını gevşetirken, pelvik taban kasları üzerinde de gevşemeye neden olur. Vajinal (halk arasında normal) doğum sırasında ise bebeğin doğum kanalından geçişi, doğum süresinin uzaması, iri bebekler, vakum/forseps gibi müdahaleler veya doğum sırasında oluşan yırtıklar pelvik taban kas ve sinirlerinde hasara neden olabilir. Doğum, pelvik taban sağlığı için bir risk faktörü olsa da, her kadının mutlaka sorun yaşayacağı anlamına gelmez. Doğum şekli, bebeğin kilosu, annenin yaşı, kas yapısı, genetik yatkınlık ve hamilelikteki yaşam tarzı gibi birçok faktör pelvik taban sağlığını etkiler, yani bazı kadınlar hiçbir sorun yaşamazken, bazıları doğum sonrası belirgin şikâyetlerle karşılaşabilir.


Menopoz, kadınların yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır. Bu dönemde östrojen hormonunun azalması, pelvik taban kas ve bağ dokusunda zayıflamaya, vajinal kuruluğa ve idrar yollarında hassasiyete neden olur. Bunların sonucunda pelvik organ sarkmaları, idrar/dışkı kaçırma, sık idrara çıkma, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Bu dönemdeki kadınlar sağlıklı beslenerek (lifli gıda alımı ve yeterli su tüketmek gibi) aşırı kilo alımından uzak durmalı, düzenli pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri) yapmalı, sigarayı bırakmalı, ağır kaldırmaktan kaçınmalı, gerekli durumlarda hormon replasman tedavisi veya vajinal nemlendirici kullanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, menopoz her kadının yaşamının doğal bir parçasıdır ve bu süreçte pelvik taban hastalıkları için önlem almak, uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürdürmenize yardımcı olacaktır. 


Pelvik taban kasları, karın bölgesindeki kaslarla birlikte çalışarak iç organları destekler. Ancak, karın içi basıncını artıran aktiviteler, aşırı yüklenme, doğru teknikle yapılmayan hareketler veya yanlış egzersizler pelvik taban kaslarının aşırı zorlanmasına neden olarak özellikle yeterince güçlü olmayan kasların zamanla zayıflamasına ve işlev kaybına yol açabilir. Ağır kaldırma (powerlifting, halter gibi), yüksek tempolu koşu, voleybol veya basketboldaki sıçrama ve zıplama hareketleri, jimnastik veya baledeki sıçrama ve bükülme hareketleri, trambolindeki zıplama hareketleri pelvik taban sağlığını olumsuz etkileyebilir. Tabii ki her yoğun spor yapan kadında pelvik taban hasarı görülecek diye bir kural yoktur. Kasların kuvveti, doğru antrenman teknikleri ve kişisel yatkınlık gibi faktörler de bu durumu etkiler.


Sporcularda görülen +athletic incontinence+, egzersiz yaparken veya hemen sonrasında istemsiz idrar kaçırma durumudur. Özellikle zıplama, sıçrama, koşma, ağırlık kaldırma gibi karın içi basıncını artıran yüksek etkili sporlarda ve profesyonel sporcularda görülen bu durum pelvik taban kaslarının ani ve yoğun baskılara karşı zayıf kalması sonucu oluşur. Doğru antrenman tekniklerini öğrenmek, pelvik taban kaslarını güçlendiren özel egzersizler yapmak ve uygun ekipman kullanmak bu sorunun oluşmasını önlemeye yardımcı olur. Eğer idrar kaçırma sorunu oluştuysa, pelvik taban fizyoterapisi, biofeedback gibi yöntemlerle pelvik taban kaslarının kontrolü ve gücü artırılabilir, gerekli durumlarda ilaç tedavisine de başvurulabilir.

Önceki ve Sonraki
Haberler