Jon M. Chu’nun yönettiği ‘Wicked: İyilik Uğruna’ (Wicked: For Good); Oz’un büyülü dünyasında dostluk, özgürlük ve kader temalarını bir araya getiren görkemli bir müzikal macera sunuyor. Sürgünde yaşayan Elphaba, Oz’un susturulan hayvanlarını korumaya çalışırken Glinda ise Zümrüt Şehir’de iyiliğin sembolü hâline gelmiştir. İki eski dostun yolları yeniden kesiştiğinde, hem kendi kaderleri hem de Oz’un geleceği geri dönüşü olmayan bir değişime sürüklenir.
Edgar Wright’ın yönettiği ‘Ölüme Koşan Adam’ (The Running Man), Stephen King’in romanını günümüze taşıyan sert ve yüksek tempolu bir distopya. Borçlarını ödeyebilmek için ölümcül bir reality şova katılan bir adam, 30 gün boyunca profesyonel katillerden kaçarak hayatta kalmak zorundadır. Glen Powell’ın başrolde olduğu film; aksiyonu, gerilimi ve toplumsal eleştiriyi ustalıkla bir araya getiriyor.
Osgood Perkins’in yönettiği ‘Keeper’, romantik bir kaçamak için ormana giden bir çiftin geçmişten gelen karanlık bir tehditle yüzleştiği ürkütücü bir korku-gerilim... Issız kulübede sinir bozucu bir varlığın ortaya çıkmasıyla gece kabusa dönüşür; çift hem birbirlerine hem de lanetli anılara dair en karanlık korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Tatiana Maslany’nin başrolde olduğu film, atmosferik anlatımıyla dikkat çekiyor.
Lotfy Nathan’ın yönettiği ‘Oğul’ (The Carpenter’s Son), Roma dönemi Mısır’ında geçen doğaüstü bir korku hikâyesi. Joseph, Mary ve genç oğulları İsa, yıllardır tehdit altında yaşarken, gizemli bir yabancının gelişi her şeyi değiştirir. İsa’nın karanlık vizyonları ve şeytani bir gücün giderek belirginleşmesiyle aile, ruhani bir savaşa sürüklenir. Nicolas Cage ve Noah Jupe’un yer aldığı film, mitolojik ve dini unsurları gerilimle harmanlıyor.
Cherien Dabis’in yönettiği ‘Senden Geriye Kalan’ (All That’s Left of You), üç kuşak Filistinli bir ailenin acı, sevgi ve direnişle örülü öyküsünü anlatan kuşaklar arası bir dram. Geçmişten geleceğe uzanan bu hikâye; kimlik, aidiyet ve kayıplarla büyüyen bir ailenin duygusal yolculuğunu samimi bir dille aktarıyor. Cherien Dabis, Saleh Bakri ve Maria Zreik’in başrolleriyle film, bölgenin tarihsel yükünü kişisel bir anlatıya dönüştürüyor.
Simón Mesa Soto’nun yönettiği ‘Bir Şair’ (A Poet), yaşlanan ve başarısız bir şairin hayatına genç bir kızın dahil olmasıyla gelişen kırılgan bir ustalık-çıraklık hikâyesi sunuyor. Şöhretin hiç uğramadığı Oscar’ın günleri, Yurlady’nin yeteneğini keşfetmesiyle yeni bir anlam kazanır; ancak onu edebiyat dünyasına çekmek her iki taraf için de riskli bir yolculuktur. Duygusal derinliği ve zarif mizahıyla film, insan ilişkilerinin karmaşıklığını incelikle işliyor.
Yücel Kaplan’ın yönettiği ‘Cin Mezarı’, köy hayatı hayali kuran bir annenin isteği üzerine satın alınan bir evin ardındaki tüyler ürpertici gerçekleri ortaya çıkarıyor. Yusuf’un farkında olmadan adım attığı bu ev, bir ailenin felaketine dönüşmüş lanetli bir geçmişi barındırmaktadır. Kısa süresiyle yoğun bir korku deneyimi sunan film, atmosferik anlatımıyla türün severlerine hitap ediyor.