YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Çocuklarda sızlanma davranışının nedenleri ve çözümleri

Okul öncesi çocuklar neden sızlanır? Bu yaş grubu çocuklar, neredeyse her konuda yetişkinlere güvenmek zorundadırlar; yemek, içecek ve sevgi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için bir yetişkinin dikkatini çekmeleri gerekir. Ancak bu, çoğu zaman zorlayıcı olabilir. Sızlanmak, güçsüz hisseden ve isteklerini daha yüksek tonlarla ifade etmeye çalışan bir çocuğun sesidir. Bu davranış, çevresindekilerin dikkatini çekme çabası olarak ortaya çıkar. İşte çocuklarda sızlanma davranışının nedenleri ve çözümleri…

profil
Günseli Erşengün
03.10.2024
Çocuklarda sızlanma davranışının nedenleri ve çözümleri

Çocuklar, işe yarayan davranışları sürdürme eğilimindedir. Yani, sızlanmalarına karşı bir tepki aldıklarında, bu davranışı tekrar etme ihtimalleri yüksektir. Olumlu bir yanıt alamadıklarında, olumsuz bir tepkinin de yeterli olabileceğini düşünürler. Bu durum, sızlanmanın aslında bir yanıt arayışı olduğuna işaret eder. Çocuklar, ihtiyaç duydukları ilgi ve yanıtı almak için farklı yollar denerken, bu tür davranışların ardında yatan duygusal ihtiyaçları anlamak son derece önemlidir.

Ebeveynlerin sabırlı olmaları ve çocuklarına duygu ve ihtiyaçlarını ifade etme yollarını öğretmeleri, bu süreçte oldukça faydalı olabilir. Çocuklar, doğru yönlendirmelerle daha sağlıklı iletişim kurmayı öğrenebilirler. Bu nedenle, okul öncesi çocuğunuzun kendini kabul edilebilir bir şekilde ifade etmeyi öğrenmesine yardımcı olmak kritik bir öneme sahiptir. Sonuçta, sızlanmaktan ne kadar çok sonuç alırsa, bunu etkili bir iletişim yolu olarak algılama olasılığı da o kadar artar.

Okul öncesi çocuğunuzun sızlanma davranışını anlamak ve bu durumu yönetmek için bazı adımlar atabilirsiniz. İşte sızlanma konusunda yapabilecekleriniz:

Çocuğunuzun sızlanmanın ne olduğunu anladığından emin olun. Yetişkinler sıklıkla çocukların sızlanmanın ne kadar rahatsız edici olduğunu bildiğini varsayarlar, ancak bu her zaman doğru değildir. Çocuğunuza sızlanmanın ne anlama geldiğini açıklayın.

Sızlanma duyduğunuzda, bu durumu çocuğunuza belirtin ve normal ses tonunu kullanmasını isteyin. Eğer sızlanmanın farkını anlamakta zorluk çekiyorsa, ona bu iki ses tonu arasındaki farkı gösterebilirsiniz; bunu nazik bir şekilde ve onunla dalga geçmeden yapmalısınız.

Sızlanan bir çocuk ile bezgin bir ebeveyn arasındaki etkileşimi gösteren veya canlandıran bir durum oluşturmak için oyuncak bebekler kullanabilirsiniz. Bu, durumu eğlenceli bir şekilde öğretmenin etkili bir yolu olabilir.


Bazı uzmanlar, çocuğunuzun sızlanma anında ve normal konuşma sırasında ses kaydını almanızı önerir. İkiniz de iyi bir ruh halinde olduğunuzda, bu ses kaydını dinleyin ve duyduklarınız hakkında konuşun. Bu, çocuğunuzun iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir.

Bu yöntemler, çocuğunuzun sızlanma davranışını anlamasına ve daha sağlıklı iletişim kurmasına katkıda bulunabilir. Sızlanmanın rahatsız edici ve insanların dinlemeyi bırakmasına neden olduğunu açıklayın. Normal ve kabul edilemez sesleri birlikte kullanma pratiği yapın; sizi sızlanırken duymak muhtemelen okul öncesi çocuğunuzda iyi bir kahkahaya neden olacaktır.

Okul öncesi çocuklar, ebeveynlerinin dikkatini çekmeye çalıştıklarında ve bunu başaramadıklarında sızlanmaya başvurabilirler. Bu durum, çocuğunuzun ilgi ve destek ihtiyacını vurgular. Örneğin, bir arkadaşınızla sohbet etmeye çalıştığınızda, işlerinizi dengelemeye çalıştığınızda veya karmaşık bir tarifi takip ettiğinizde sızlanma ile karşılaşabilirsiniz. Başka bir şeye odaklandığınız her an, sıklıkla sızlanma davranışı ortaya çıkar. Bu tür anlarda, çocuğunuzun ilgiye duyduğu ihtiyaçları anlamak ve ona yanıt vermek önemlidir.

Çocuğunuz hoş bir şekilde bir şey istediğinde, hemen cevap vermeye çalışın. Elbette, okul öncesi çocuğunuzun her seferinde biriyle sohbete başladığınızda size ‘ihtiyaç duymasını’ teşvik etmek istemezsiniz; bu nedenle, ona ‘Bana çok önemli bir şey söylemen gerekiyorsa, sızlanmadan nazikçe sözümü kesebilirsin’ gibi bir ifade kullanabilirsiniz.

Eğer o anda istediğini yapamıyorsanız, isteğini kabul etmek için bir saniye ayırın ve ona ne zaman yardım edebileceğinize dair bir tahminde bulunun. Örneğin, ‘Tatlım, bulmacanda yardıma ihtiyacın olduğunu biliyorum. İki dakika bekle, sonra seninle oturabilirim’ diyebilirsiniz. Daha sonra, bu sözü yerine getirmek için elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız.

Beklemenin gerçekçi olduğundan emin olun; okul öncesi çocuğunuzun yaşı kadar dakika sabırlı olmasını bekleyebilirsiniz (örneğin, 3 yaşındaysa üç dakika). Sadece belirsiz ve sabırsız bir okul öncesi çocuğu için anlamsız olan ‘daha sonra’ demekten kaçının.

Ayrıca, bir zamanlayıcı ayarlayabilir ve ‘ding’ sesini duyduktan sonra ona tüm dikkatinizi verebileceğinizi belirtebilirsiniz. Sabırla beklemeyi başardığında, onu övmeyi de unutmayın. Bu, çocuğunuzun olumlu davranışlarını pekiştirecek ve daha sağlıklı bir iletişim geliştirmesine yardımcı olacaktır.


Bazen çocuklar duygularını ifade edemedikleri için sızlanırlar. Bu nedenle, okul öncesi çocuğunuzun duygularını tanımlamasına yardımcı olun. Örneğin, ‘Üzgün olduğunu görebiliyorum. Bunun sebebi seni şu anda parka götürememem mi?’ gibi bir ifade kullanarak, duygularını tanımlamasını teşvik edebilirsiniz. Bu tür bir yaklaşım, aranızda bir sohbet başlatabilir.

Talebinin makul olup olmamasına bakılmaksızın, çocuğunuza isteğini iletme şeklinin yeterli olmadığını bildirmek önemlidir. Örneğin, ‘Böyle konuştuğunda seni anlayamıyorum. Lütfen normal sesini kullan, söylediklerini memnuniyetle dinlerim’ diyebilirsiniz. Bu noktada, tonunuzu ve yüz ifadenizi nötr tutmaya özen gösterin; sinirlenmek durumu daha da kötüleştirebilir.

Bazı okul öncesi çocuklar, görsel ipuçlarına daha iyi yanıt verir. Sızlanma duyduğunuzda, ellerinizle kulaklarınızı kapatarak ve yüzünüzü buruşturarak sahte bir acı ifadesi yapmayı deneyebilirsiniz. Bu tür görsel ipuçları, çocuğunuzun davranışlarını daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.

Çocuklar aç veya yorgun olduklarında genellikle huysuz olma ve sızlanma eğilimindedirler. Aç bir okul öncesi çocuğunu akşam yemeğinden önce alışverişe götürmek veya kurabiyelerin iştahını kaçıracağını düşünmesini beklemek, masaya yeni bir oyuncak koyup onunla doğum gününe kadar oynayamayacağını söylemek gibidir. Bu tür durumları önlemek için, çocuğunuzu gitmeden önce besleyin veya yolda ya da markette yiyebileceği sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayın.

Aynı şekilde, uzun bir günün sonunda çocuğunuzu işlerinize veya eğlenceli gezilere sürüklemekten kaçınmak, hayatınızı her ikiniz için de daha kolay hale getirecektir.


Bir dakika ayağınızı yere vurup bir sonraki dakika sızlanmaya teslim olmamalısınız. Her seferinde aynı şeyi söyleyin veya yapın ve teslim olmayın. 

Sızlanmaya tutarlı bir şekilde yanıt vermek kadar önemli olan, ton değişikliğini de kabul etmektir. Çocuğunuz normal sesini kullandığında, bunun işe yaradığını öğrenmesi için hemen yanıt verin. Sadece sızlanmadan istediği için ona istediğini vermek zorunda hissetmeyin; isteğini anlayışla karşılayın ve takdir edin. Örneğin, ‘Daha uzun süre oynamak için bu kadar nazik bir şekilde rica ettiğin için teşekkürle ama hala yatma vakti’ diyebilirsiniz.

Çocuğunuzun sızlanmadan da ilginizi çekebileceğini bilmesini sağlamak önemlidir. Birlikte hikaye okumak, oyun oynamak veya sadece konuşmak için düzenli zaman ayırın. Ayrıca, nazikçe sormayı hatırladığında ona teşekkür edin. İhtiyaçlarını dile getirmenin diğer yöntemlerinin daha iyi sonuçlar verdiğini gördüğünde, sızlanmaların azalması muhtemeldir.

Sızlanma aşırı hızlandığında tepki vermemeye çalışın. Ne olursa olsun sakinliğinizi koruyun. Patlamayın veya pes etmeyin; bu, sizi o sinir bozucu sızlanmadan hemen kurtarsa bile, uzun vadede daha fazlasını duymanıza neden olacaktır. Sonuçta, okul öncesi çocuğunuzun öğrenmesini istediğiniz en önemli şey, sızlanmanın istediğini elde etmenin iyi bir yolu olmadığıdır.


Önceki ve Sonraki
Haberler