İYİ HİSSET - SAĞLIK

Kadın sağlığında nöral terapinin yeri

Almanya’da 1940 yılında keşfedilen ve bugün Avrupa’da doktorlar tarafından yaygın şekilde kullanılan nöral terapi, vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ yapısında olan otonom sinir sisteminin uyarılmasını ve regülasyonunu sağlar. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat, bu tedavinin detaylarını ve özellikle kadın doğum alanında hangi rahatsızlıklarda kullanılabileceğini anlattı

profil
BT Ekip
30.03.2025
Kadın sağlığında nöral terapinin yeri

Tüm vücudumuzda 500.000 km’lik bir sinir ağı bulunur. Bu sinir ağı tüm vücutta organlar ve sistemler arası iletimi sağlar. Dokular arası bu iletimde bir sorun oluştuğunda ya da hasarlı dokudan çıkan sinyaller diğer organlarda bozulmalara yol açtığında hastalıklar meydana gelir.

Bu bozulmaları yerinde tedavi etmek için nöral terapi, çoğu zaman doğru tedavi şeklidir. Uygulanan lokal anestezik madde sayesinde hasta hücrenin düşmüş olan dinlenme potansiyeli enjeksiyonlarla düzeltilir ve hücre bazında iyileşme sağlanır.  

Nöral terapi genel olarak kronik hastalıkların tümünde güvenle kullanılır. Fizik tedavi pratiğinde ağrılı durumlarda, romatolojik hastalıklarda, kronik pek çok hastalıkta güvenle başvurulan ve etkin sonuçlar alınan bir tedavi yöntemidir. Nöral terapi, vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ yapısında olan vejetatif (otonom) sinir sisteminin uyarılmasını ve regülasyonunu sağlar. Nöral terapide özellikli yerlere uygulanan lokal anestezik enjeksiyonu ile vücutta 3 tane dolaşım düzenlenir; kan dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinirsel ileti. Bir dokunun kan dolaşımı yani perfüzyonu artınca o doku beslenir; lenf dolaşım artınca doku metabolitlerinden arındırılır yani temizlenir ve sinir iletisi artan, düzenlenen doku ise daha düzenli çalışır. Dolasıyla, beslenen temizlenen ve düzenli komut alan dokunun kendini iyileştirme kapasitesi artar. 


Anatomik bir eksiklik, genetik bir bozukluk tablosu, nöral terapi endikasyonlarını oluşturmaz. Almanya’da 1940 yılında bulunan ve Avrupa’da yaygın şekilde hekim uygulamasında olan nöral terapi, bir tedavi yöntemi olmakla beraber aynı zamanda bir koruyucu hekimlik yöntemidir. Kanserden basit bir ağrıya, grip gibi viral bir hastalıktan alerjiye kadar tüm hastalıkların temel patolojisi aynıdır. Hasta olan tüm doku ya da bedenlerde perfüzyon, lenfatik drenaj ve innervasyon bozuktur. Nöral terapi bu sistemlerin regülasyonu ile hem hastalıklarla mücadelede hem de sağlıklı halin korunmasında (koruyucu hekimlikte) çok etkin kullanılan bir yöntemdir. Bu tedavide lokal anestezik maddelerle çeşitli enjeksiyonlar yapılarak vücudumuzdaki sempatik ve parasempatik sistem dediğimiz sinir sistemlerinin dengeye gelmesi, böylece vücutta var olan dengesizliklerin düzeltilmesi, kronik enflamasyon gibi durumların ortadan kaldırılması sağlanır. Uygulanan lokal anestezik madde sayesinde hücre bazında iyileşme sağlanır.  


Kadın doğum pratiğinde nöral terapi, başta ağrı tedavisi olmak üzere pek çok konuda farklı düzenleyici etkileri sayesinde kullanılabilir. Özellikle cinsel ilişkide ağrı gibi durumlar başta olmak üzere kronik pelvik ağrılarda, hormonal bozukluklarda, adet sancısı (dismenore), adet düzensizliği, kronik vajinal enfeksiyonlar, ameliyat sonrası ağrılar ve kesi yeri tedavisi, menstrüel migren (adet dönemlerinde görülen migren ağrısı), açıklanamayan infertilite/tüp bebek öncesi hazırlık dönemi gibi pek çok şikayette aktif olarak kullanılır. Ayrıca tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarda ilgili bölgenin florasının düzenlenmesi için de nöral terapiye başvurulur. 

Endometriozis, polikistik over hastalığı, adet sancısı, kronik pelvik ağrı ve çeşitli ağrılı semptomlar ile hormonal bozukluklarda da sıklıkla tercih edilir.  Bu tedavi, daha önce nöral terapi esnasında kullanılan lokal anesteziklere reaksiyon geliştiren hastalara ve epilepsi gibi bir hastalığı olan kişilere uygulanmaz. Bunun dışındaki tüm hasta gruplarına güvenle uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. 

Tedavi süreci hastaya ve hastalığın özelliklerine göre değişir. Özellikle kronik hastalıklarda düzelme biraz daha uzun sürebileceğinden seans sayısı artabilir. Adet sancısı ve benzeri durumlarda ise 3-5 seans arasında hastanın genel olarak tedavisi sağlanır.


Nöral terapinin en önemli özelliği, vücutta otonom sinir sisteminin tamamında bir düzenleme sağlaması, tedaviye başlanan ilk seanstan itibaren etkinliğinin görülmesidir. Hem uygulanan hastalığı hem de vücut bütünlüğünü sağladığı için vücutta şikayete neden olan ancak mevcut hastalıkla ilgisi olmadığı düşünülen pek çok semptomu düzeltir. Kısa süreli seanslarla vücutta ilgili şikayetlerin ortadan kalktığı görülür ve bunun yanında hızla hayat kalitesinin arttığı da gözlenir.

Nöral terapi bir tedavi yöntemi olmakla birlikte aynı zamanda bir koruyucu hekimlik yöntemidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından eğitimi verilmiş olan bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte yakın zamanda bu tedavinin başlayacağı düşünülmektedir. Ancak Avrupa'da farklı ülkelerde nöral terapiye ait yan dal eğitimleri bulunuyor ve devlet tarafından bu tedavi süreci karşılanıyor. Ülkemizde de nöral terapi eğitimi almış, Avrupa'da geçerliliği olan sertifikasyona sahip pek çok hekim çalışmalar yapıyor.  

Önceki ve Sonraki
Haberler