EĞLENCE - KÜLTÜR SANAT

HBO Max’te kaçırmamanız gereken 5 dizi

HBO Max Türkiye, tek bir türe sıkışmak istemeyen izleyiciler için zengin bir arşiv sunuyor. Kısa sürede biten mini diziler, kara mizahın dozunu iyi ayarlayan komediler, gerilimi yüksek polisiyeler… Seçenek çok, tempo farklı, hikayeler bambaşka. Bu listede yer alan beş dizi, hem konu hem de tarz olarak birbirinden uzak görünse de, ortak noktaları belli: Hepsi sizi ilk bölümden yakalıyor ve bırakmıyor!

profil
Mert Uzbay
16.08.2025
HBO Max’te kaçırmamanız gereken 5 dizi

Barry Berkman, geçimini kiralık katil olarak sürdüren, sessiz ve içine kapanık bir karakter. Bir gün işler ters gider ve kendini beklenmedik şekilde bir oyunculuk sınıfında bulur. Sahneye çıktığı ilk anda farklı bir hayatın kapıları aralanır. Ancak geçmişteki suç bağlantıları, bu yeni dünyanın içinde var olmasını zorlaştırır. Kara mizah ile suç gerilimini ustalıkla harmanlayan dizi, her sezon çıtayı biraz daha yükseltiyor. Özellikle kısa bölümleri sayesinde ‘Bir bölüm daha’ diyerek sabaha kadar izlenebilecek bir seri.


‘True Detective’, her sezonu bağımsız bir hikaye olarak kurgulanan güçlü bir polisiye serisi. Night Country ise Alaska’nın en sert ve karanlık döneminde geçiyor. Altı araştırmacının esrarengiz şekilde kaybolması üzerine iki kadın dedektif, hem doğanın acımasız koşulları hem de yerel halkın sessizliğiyle mücadele ederek olayı çözmeye çalışıyor. Uzun süren karanlık, hikayenin atmosferini neredeyse canlı bir karaktere dönüştürüyor. Az ama yerinde kullanılan diyaloglar ve güçlü görsel anlatım, izleyiciyi Alaska’nın dondurucu soğuğunun ve gerilimin içine çekiyor. 


‘The Third Day’, izleyiciyi baştan sona atmosferine hapseden altı bölümlük bir mini dizi. Jude Law, yolu beklenmedik şekilde izole bir adaya düşen Sam’i canlandırıyor. Ada, kendi kuralları ve gelenekleriyle yaşayan, dışarıya kapalı bir topluluğa ev sahipliği yapıyor. Sam’in oraya nasıl geldiği başta net değil. Her bölüm, bu gizemi adım adım çözüyor. Görüntü yönetimi sinema kalitesinde; uzun planlar, dikkatle seçilmiş renkler ve müzikler adanın hem büyüleyici hem de rahatsız edici havasını yoğunlaştırıyor. İzlerken, bu kapalı dünyada kalmanın mı, yoksa ilk fırsatta uzaklaşmanın mı daha doğru olacağını sorgulatıyor.


‘The Flight Attendant’, enerjisi yüksek ve renkli bir polisiye. Cassie Bowden, hızlı tempolu hayatına ayak uydurmaya çalışan bir uçuş görevlisi. Bangkok’taki bir görev sonrası sabahı, lüks bir otel odasında, yanında ölü bir adamla karşılaşınca her şey değişir. Cassie’nin zihninde geceye dair boşluklar vardır ve bu boşluklar onu hem polisin hem de tehlikeli isimlerin odağına yerleştirir... 


Lüks bir tatil oteli, her şey dahil huzurlu bir atmosfer ve birbirinden ilginç misafirler… İlk başta her şey normal gibi görünse de, kısa süre içinde herkesin sakladığı sırlar ortaya çıkmaya başlıyor. Dizi; sınıf farkı, insan ilişkileri ve ikiyüzlülük üzerine hicivli bir anlatım sunuyor. Her sezon farklı bir otelde farklı karakterlerle geçse de, ortak tema aynı: Dışarıdan kusursuz görünen hayatların içinde kopan fırtınalar. Görsel olarak da göz alıcı olan ‘White Lotus’, özellikle tatil atmosferi sevenler için adeta görsel bir kaçış imkanı sunuyor.


Önceki ve Sonraki
Haberler