ARA
Miu Miu; dört Oscar ödüllü kostüm, prodüksiyon ve set tasarımcısı Catherine Martin ile özel bir Miu Miu Upcycled koleksiyonu için iş birliği yapıyor. Bu koleksiyon aynı zamanda Martin’in yönetmenlikteki çıkışını yaptığı, yetenekli oyuncu kadrosuyla dikkat çeken ‘Grande Envie’ adlı kısa filmiyle taçlanıyor.
2020 yılında hayata geçirilen Miu Miu Upcycled, Miu Miu tarafından özenle seçilen ve dünya genelindeki vintage mağaza ve pazarlardan temin edilen ikinci el parçaların yeniden işlenip dönüştürüldüğü özel koleksiyonlardan oluşan bir seri. Bu proje, döngüsel tasarım pratiklerini teşvik etmeyi amaçlıyor. İlk olarak, Miu Miu’nun estetik kodlarıyla yeniden yorumlanan vintage elbiselerle başlayan koleksiyon, döngüsel iş modellerinden ilham alıyor ve kullanılmış, sevilen kıyafetlere yeni bir hayat vererek çağdaş bir kültürel tutum geliştiriyor.
Catherine Martin’in ‘Grande Envie’ adlı kısa filmi; Callina Liang, Daisy Ridley, Jasmin Savoy Brown, Diana Silvers, Eliot Sumner ve özel konuk oyuncu Willem Dafoe’nun rol aldığı hayaletli bir aşk üçgeni hikayesini konu alıyor. Martin, filmi 1920’lerin sonu ile 1930’ların başındaki Fransa’nın güneyinde geçen, savaşlar arası dönemdeki ‘stil çatışmalarının ve zıtlıklarının yaşandığı dinamik bir geçiş dönemi’ olarak tanımlıyor. Görkemli bir şatoda geçen hikayede, dul bir Kont (Willem Dafoe), yaz aylarında ‘macera arzusuyla’ dolu üç genç yabancıyla tanışır. Ancak, ölen Kontes (Daisy Ridley), kocasını bir kameranın merceğinden hayalet gibi takip eder; geçmiş ve şimdi, gençliğin şatafatı ve özlemi içinde iç içe geçer.
Martin, sanatçıların ve yazarların kaçış ve yaratıcı özgürlük arayışıyla sığındığı bu tarihsel cennetten ilham alıyor. Özellikle, Jacques Henri Lartigue’ün 1920’lerde çektiği ve ancak 1960’larda keşfedilen, modern hayatın gelip geçici anlarını yakalayan fotoğraflar, Martin’in Miu Miu Upcycled koleksiyonunun estetik yapısını şekillendiriyor.
“Birbirine ait olmayan şeyleri bir araya getiriyor: iç çamaşırlarıyla çizgili tişörtler, kotlarla gece kıyafetleri, kürekçi ceketleri” diyor Martin ve devam ediyor: “Güzellik ile bayağılık arasında çatışmalar var ama bunlar güzel bir şekilde bir araya geliyor. Tıpkı 1920’ler ve 30’larda olduğu gibi. Bu koleksiyonda beni büyüleyen şey, faydacı olan ile değerli olanın sürekli yan yana getirilmesi.”
