YAŞAM - HABER

Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid İstanbul’daydı: "Küçük bir kasabada bir şey üreterek dünyayı değiştirme imkanınız var."

Kütahya Porselen’in Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşen ‘The Future of Design by Karim’ etkinliğinde Karim Rashid; “Az çoktur felsefesini benimsiyorum. Az ama bizim için anlamı olan eşyalara, objelere ihtiyacımız var. Dünyadan bütün kötü objeleri çıkaralım istiyorum. Bence tasarımın geleceği az ama öz obje!” diyerek tasarımın gelecekte nasıl şekillenmesi gerektiği ile ilgili fikirlerini anlattı.

profil
BT Ekip
7.11.2021
Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid İstanbul’daydı: "Küçük bir kasabada bir şey üreterek dünyayı değiştirme imkanınız var."

Tasarımlarının yenilikçi, kullanıcı dostu, sağlıklı, çevreci, ulaşılabilir ve evrensel olmasını prensip edinen Kütahya Porselen, ulusal ve uluslararası tasarımcılarla iş birliği yaparak fark yaratan tasarımları sofralarla buluşturmaya devam ediyor. Son olarak; Kütahya Porselen için tasarladığı Skallop koleksiyonuyla doğallığı sofralara taşıyan ünlü tasarımcı Karim Rashid, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli ev sahipliğinde gerçekleşen ‘The Future of Design by Karim’ etkinliği için İstanbul’daydı. Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşen etkinliğe Şerife Bilgili, Arzu Sabancı, Demet Sabancı, Revna Demirören, Prof. Neşe Kavak, Şafak Çak, Elvan Çak, Merve Toy, Dilara Koçak, Ceyda Akyol, Yonca Ebuzziya, Serda Büyükkoyuncu, Şah Yaycı, Pınar Timer, Telem Gök, Ruken Mızraklı, İnci Aksoy, Çiğdem Simavi, Atilla Kuzu, Gökhan Avcıoğlu, Sevan Nişancı, Ruzen Bıçakçı, Kurtul Ekman, Pınar Altuğ Atacan, Saffet Emre Tonguç, Sevan Bıçakçı gibi pek çok ünlü isim katıldı.

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, günümüzde benzersiz ve kendisi gibi olanın her anlamda ödüllendirildiğini belirtti: “45 kişilik tasarım ekibimizin yanında ulusal ve uluslararası alanda başarılı tasarımcılarla çok özel ve ödüllü koleksiyonlara imza atıyoruz. Gücünü tasarım ve inovasyondan alan bir marka olarak ‘Bundan sonra neler olacak?’ sorusuna hep birlikte yanıt arıyoruz. İklim değişiyor, yapılar değişiyor, mimari değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor. İhtiyaçlara cevap verirken sürdürülebilir parçalar oluşturmak ve yeni yaşam düzenine uyum sağlamak önceliğimiz. Bunun için de hem yerel hem de uluslararası düzeyde çok sayıda iş birliği yapmanın ve etkileşimin önemine inanıyoruz. Karim Rashid ile müthiş bir heyecanla hazırladığımız Skallop koleksiyonu da bunun bir örneğiydi. Skallop renkleri, formu ve dayandığı hikayesi ile büyük beğeni topladı. Şu anda farklı ülkelerdeki müşterilerimizle de bu koleksiyonumuzu buluşturuyor ve çok güzel yorumlar alıyoruz. Tasarımcılarla çalışmak tüm şirketler için çok önemlidir. Biz de bu değerin farkındayız ve tasarım konusunda dünyanın önde gelen isimleriyle iş birliği içinde olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz.”


Etkinlikte konuklar, tasarımın gelecekte nasıl şekilleneceğini dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid’in yorumuyla dinleme fırsatı buldu. "Tamamen farklı bir dünyada yaşıyor olabileceğimize inanıyorum. İlham dolu nesneler ve deneyimlerle dolu bir dünyada" diyen Karim Rashid, tasarımın farklılaşmayı, yeniliği, ihtiyaçları ve arzuları içermesi gerektiğini söyledi. Yaratımları ile milyonlara ulaşan ve yeni nesle ilham veren en önemli isimler arasında yer alan Karim Rashid, tasarımı sadece görsel bir mesele olarak değil, bütünsel olarak ele alıyor ve dijital çağın insanlara sonsuz bir üretme imkanı getirdiğini söylüyor. “Estetik dünyamızın geleceğinde tasarım, sanat, mimarlık, moda, yemek, müzik, kültür ve güzellik olmak üzere bütün yaratıcı disiplinler bir araya gelerek ‘deneyimi’ zenginleştirecekler hem maddi hem manevi açıdan…” diyen Rashid konuşmasında şunlara değindi.

  • “Hepimiz anlam yaratmak için buradayız. Hepimiz yaratıcıyız. Ama insanlar çoğu zaman bunu uyandırmak için teşvik edilmedi. İnsanlık tarihine baktığımızda baskılanma var ama hepimiz bir kalıba bağlı olursak nasıl yaratıcı olacağız? Dijital çağdayız ve artık herkes aynı bilgiye ulaşabiliyor, üretebiliyor ve bunu insanlara yayabiliyorlar. Küçük bir kasabada bir şey üreterek dünyayı değiştirme imkanınız var. Ben ergenlik dönemindeyken her sanatçı Paris’e, Milano’ya, Londra’ya, New York’a giderdi ve sanki bir kariyere başlamak için böyle bir şehre gitmeniz gerekiyordu. Ama şu an öyle bir şey kalmadı. Herhangi bir yerde, istediğinizi yapabilirsiniz. Aynı zamanda herhangi bir yerde eğitim de alabilirsiniz. Çevrim içi eğitimler var. Geçmişteki insanların asla böyle bir imkanı yoktu. Bu çok büyük bir değişiklik. Bu her birimize ve yaratıcı düşüncemize güç kattı. Aynı zamanda sesimizi duyurabiliyoruz da…. Bu bir lüks. Fikir sahibi olmak ve bunu dile getirebilmek, dünyaya katkıda bulunmak bir lükstür. Bugünün lüks anlayışı kesinlikle tutkulu olduğunuz bir işte çalışabilmektir. Tutkunuzun peşinden gidiyorsanız lüks bir hayat yaşıyorsunuzdur.  Bu bence gerçekten harika.”
  • “Dijital çağ bize isteklerimizi gerçekleştirmemiz için gerekli araçları verdi. Bize sonsuz bir üretme imkanı tanıdı. Artık daha fazla tasarımcı var, daha fazla fotoğrafçı var, daha fazla mimar var. Şu an yaratıcılık çağında yaşıyoruz. Hepimizin bir fikri var ve insanlığı ileri taşıyabiliriz. Her gün yeni işler otaya çıkıyor, yeni icatlar yapılıyor. Parmağımdaki yüzüğüm bana sağlığımla ve uykumla ilgili bilgi veriyor. Bu inanılmaz bir dünya ve bana ilham veriyor.”
  • “Yumuşaklık, kırılganlık ve şekil değiştirebilirlik demek. Yumuşak olmamız bizim doğa olduğumuz anlamına geliyor. Bazen biz bunu unutuyoruz. Parklarda, sahillerde her yerde doğa var ve bizler doğanın bir parçasıyız. Fakat bizler kendimizi doğadan ayırıyoruz ve doğaya karşı mücadele veriyoruz. Simetriye takılmış durumdayız. Ben dünyayı yumuşatmak istiyorum. Köşeleri yok etmek, etrafımızdaki objelerin vücudumuza uygun olmalarını istiyorum. Objeler bize engel olsun istemiyorum. Bir güzelliği temsil etsinler istiyorum.”
  • “Dijital çağda, bir gecede bir marka oluşturacağınız gibi bir markayı bir gecede mahvedebilirsiniz de! Eskiden markaların iyi bilinir hale gelmesi 10 yıl alırdı. Şimdi e-ticarette şirketler aylar içinde milyarlarca ciro yapıyor. Hepimiz söz sahibiyiz. Politikacılar, siyasetçiler yönetmiyor dünyayı, biz yönetiyoruz. Dijital çağ bizi bir yandan küresel vatandaş yapıyor ama bir yandan da farklılıklarımızı yitiriyoruz, çeşitliliği kaybediyoruz.” 
  • “Sürekli yaratıcı yanımı besleyecek, insanların sevdiği, benimsediği şeyler arıyorum. Böylece herkes ulaşabiliyor ve herkes seviyor. Tasarım budur aslında. Tasarım dekore etmek değildir. Tasarım bir hatayı saklamak için süslemek değildir. Tarihe geri bakıp oradan ilham alıp kopyalamak değildir. Artık her şey şeffaf oldu. Çünkü dijital çağ şeffaflık demek ve hakikat kaçınılmaz olarak gün yüzüne çıkıyor. Yaşadığımız çağ şeffaflık çağı. Şeffaflık dediğimde sadece fiziksel dünyadan bahsetmiyorum. Kendini ilerletmek isteyen her şirketin tüketicileriyle şeffaf bir iletişim kurması gerekiyor. Dünya değişimden geçiyor; çünkü dürüst olmamız gerekiyor."

​​​​​​​

Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid İstanbul’daydı: "Küçük bir kasabada bir şey üreterek dünyayı değiştirme imkanınız var."
Önceki ve Sonraki
Haberler