İYİ HİSSET - SAĞLIK

Restart yapılmış kariyer hikayeleri 8 - Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan

Konfor alanından çıkmak, içinde huzursuz ve rahatsız olunsa bile bilinen, tanınan ortamdan uzaklaşabilmek zor… Yıllarca kurumsal hayatta yol aldıktan sonra, keskin bir dönüş ile yeni bir yola sapan kadınlarla ilham dolu bir yazı dizisi hazırladık. Bugünkü konuğumuz Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan.

profil
BT Ekip
6.11.2021
Restart yapılmış kariyer hikayeleri 8 - Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan

12 sene turizm sektöründe çalıştıktan sonra üç sene dijital pazarlama yapan Tuba Oskan, yedi senedir harika çiçek aranjmanları yapıyor, mekanları ve evleri renklendiriyor. Ekip arkadaşlarıyla birlikte her tarza, zevke hitap edebilen ve hayalleri gerçekleştirmeyi amaçlayan bir çiçek tasarım stüdyosunda çalışmanın mutluluğunu yaşıyor. 

 

Restart yapılmış kariyer hikayeleri 8 - Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan
Restart yapılmış kariyer hikayeleri 8 - Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan

"Hem annemin hem de babamın turizmci olması sebebiyle kendimi bildim bileli içinde yaşadığım, her daim çalışmayı hayal ettiğim sektör turizm idi ve 20’li yaşlarımda sektörde işe başladığımda kendimce tüm hayallerimi gerçekleştirmiştim. Yoğun çalışarak geçen 12 senenin ardından oğlum dünyaya geldiğinde ise çalışma hayatına ara vermeyi özellikle tercih ettim. Yeniden çalışmaya karar verdiğimde turizm sektörü gerek yabancı turist profili gerekse kalite açısından benim çalışmaya alıştığım şartlardan epey uzaklaşmıştı. Bu nedenle, o dönemlerde özellikle Avrupa’da çok rağbet gören ‘deneyim hediyesi’ konusunda uzman Mydays adlı bir dijital platformu Türkiye’ye getirerek yönetici ortak olarak çalışmaya başladım. Ancak kısa bir süre sonra babamın hastalığı nedeniyle kendimi bir hastane odasında malum sonu beklerken buldum. Hastanede geçen üç ay süresince ne yazık ki yapabildiğim en iyi şey geçmişi, hayatı ve gerçekten yapmak istediklerimi sorgulamaktı. Babamı kaybettiğimde artık çocukluğumdan beri içimde bir yerlerde saklamak zorunda kaldığım yaratıcı tarafımı kullanmak ve ellerimle çalışarak bir şeyler üretmek istediğimi biliyordum. Nereden başlayacağımı bulmak ise pek de zor olmadı çünkü o güne kadar her fırsatta 11 yaşında kaybettiğim annemle yeniden bir bağ kurmak ve onu bir şekilde yeniden hayata getirmek üzere bir işim ya da hobim olmasını hayal ediyordum. Annemle geçirdiğim senelere dair en net hatıram muhteşem davet sofraları ve inanılmaz bir birikim ve zevkle yarattığı ev dekorasyonumuz idi. Tipik bir Avusturyalı olarak hem sofralarından hem de evimizden taze çiçekler ve doğadan malzemeler eksik olmazdı. Çocukken birlikte sıkça gittiğimiz Belgrad Ormanı’nda, mis gibi orman kokusunu içime çekerek, kozalakları, meşe palamutlarını, yosunlu dalları, yemişleri ve kuru yaprakları toplamak ise benim vazgeçilmezimdi. Yaratıcılıkla ilgili ne yapacağımı düşünürken kendimi bildim bileli doğanın bende uyandırdığı o çocukça heyecan ile annemin doğayı evimizden eksik etmediği anılar bir araya geldiğinde aklıma gelen ilk ve tek konu çiçek tasarımı oldu. Böylece, kısa bir araştırmanın ardından bulduğum Londra’daki 15 günlük bir kurs ile çiçek tasarım yolculuğuma ilk adım attım. Benim için bu yolculuğun dönüm noktası, çiçek sanatçıları arasında ‘usta’ olarak kabul edilen ve Almanya’da ailesinden kalan 150 yıllık botanik bahçesinde atölyeler düzenleyen Gregor Lersch’in büyülü dünyasıyla tanışmak oldu. Her ülkeden, her tecrübe seviyesinden ve her yaştan insanın sadece doğanın sunduklarıyla özgürce yaratmak için orada olduklarını görmek özellikle kendim için kafamda senelerdir var ettiğim kalıpları kırmamı sağladı. Yaratıcılığın içimdeki çocuğa çok iyi geldiğini, onu iyileştirdiğini ve büyüttüğünü fark ettikçe hem Almanya’daki seminerlere katılmaya devam ettim hem de çiçek tasarımı üzerine daha teorik bir program sunan iki senelik ‘European Master Certification’ programını bitirdim. Eğitim sürecim devam ederken öğrendiklerimi uygulayabilmek, pratik yaparak kendimi geliştirebilmek ancak en önemlisi yapabileceğime pek de inanmadığım halde sınırlarımı zorlayarak nereye kadar gidebileceğimi denemek için bir depo kiralayarak ticaret hayatına atıldım. İşin her yönünü deneyimlemek için yalnız çalışmayı özellikle tercih ederek geçirdiğim dört senenin ardından bugün Natura Karma seneler içerisinde katılan ekip arkadaşlarımla birlikte her tarza, zevke hitap edebilen ve hayalleri gerçekleştirmeyi amaçlayan bir çiçek tasarım stüdyosu oldu. Yedi sene sonra geriye dönüp baktığımda fark ediyorum ki çiçek tasarımını öğrenmek üzere U dönüşü yaparak çıktığım yol zaman içerisinde kendimi yeniden keşfettiğim, sınırlarımı zorladığım içsel bir yolculuğa dönüşmüş. Bugün, 42 yaşında U dönüşü yapmaya karar vermiş Tuba’nın kulağına bir şeyler fısıldamam gerekseydi felsefesini kendime inanç edindiğim çok kıymetli Mevlana’nın dediği gibi; 'Sen yola çık yol sana görünür!' derdim."

 

Restart yapılmış kariyer hikayeleri 8 - Çiçek Tasarımcısı Tuba Oskan
Önceki ve Sonraki
Haberler