EĞLENCE - KÜLTÜR SANAT

14 Temmuz vizyon filmleri

Her cuma olduğu gibi bu cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmler vizyona giriyor. Komediden bilim kurguya, dramdan animasyona, gerilimden korkuya önemli yapımların vizyonda olacağı bu hafta, sinemaseverler farklı dünyaların kapılarını aralayacak

14 Temmuz vizyon filmleri

‘Görevimiz Tehlike’ serisinin yedinci devam halkası olan ‘Mission Impossible: Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm’, ikonik ajan Ethan Hunt ve birlikte çalıştığı IMF ekibinin maceralarını anlatıyor. Tom Cruise’un yeniden Ethan Hunt karakterine hayat vereceği aksiyon türündeki filmde, Rebecca Ferguson üçüncü kez Ilsa Faust karakterini canlandırırken, kadroda Simon Pegg, Angela Bassett, Vanessa Kirby, Ving Rhames gibi isimler de yer alıyor. Filmin yönetmenliğini ise serinin beşinci devam halkasından itibaren yönetmen koltuğunda oturan Christopher McQuarrie üstleniyor.


‘Semur 4: Mahşer’, kendisine miras kalan evi satmaya çalışırken, kendisini korkunç olayların içerisinde bulan genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Hiç kimsesi olmayan, yalnız bir yaşam süren Ozan, bir gün kendisine bir evin miras kaldığını öğrenir. Paraya ihtiyacı olduğu için evi kısa süre içerisinde satmaya çalışır. Satış işlemleri için yanına bir arkadaşını da alan Ozan, işlemlerin uzaması üzerine geceyi evde geçirmeye karar verir. Ancak sabaha çıkmaları neredeyse imkansızdır.


‘Resif: Kanlı Takip’, yaşadığı kötü günleri ardında bırakmak için gittiği tatilde korkularıyla yüzleşmek zorunda kalan genç bir kız ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyor. Kız kardeşinin korkunç cinayetine tanık olan Nic, iyileşmesine yardımcı olması için arkadaşlarıyla birlikte bir kano ve dalış macerası yaşamaya karar verir. Tropik bir tatil beldesine giden gençler, keşiflerine sadece saatler kala büyük beyaz bir köpekbalığı tarafından takip edilir ve saldırıya uğrar. Hayatta kalabilmek için arkadaşlarıyla birlikte hareket eden Nic’in, travma sonrası stresinin üstesinden gelmesi, korkularıyla yüzleşmesi ve canavarı öldürmesi gerekmektedir.


‘Cinnas’, cinler tarafından ele geçiren bir eve giden İlkin ve arkadaşlarının yaşadıklarını anlatıyor. Günlerdir anlam veremediği rüyalar gören İlkin, rüyaların üstünde bıraktığı etki nedeniyle babasının ve dedesinin kaybolduğu eski eve gitmek ister. Annesi, İlkin'in bu isteğine karşı çıksa da, o kimseyi dinlemez ve arkadaşlarıyla birlikte eve gider. Eve vardıklarında başlarda her şey normal gözükür ancak çok geçmeden birtakım tuhaflıklar meydana gelir. Yaşanan korkunç olayların ardından İlkin ve arkadaşları, evin şeytani ruhlar ve cinler tarafından ele geçirildiğini öğrenir. Evde geçirdikleri gece, İlkin ve arkadaşları için kabusa dönüşür.


‘Tanrının Unuttuğu Yer’, bir kilise inşa etmek için geldiği yerde kendisini beklenmedik durumların içerisinde bulan bir rahibin hikayesini anlatıyor. 19. yüzyılın sonlarında genç bir Danimarkalı rahip, bir kilise inşa etmek ve kaçınılmaz manzaraların ortasında nüfusu fotoğraflamak için İzlanda'nın uzak bir bölgesine seyahat eder. Genç adam görevini yerine getirmeye çalışırken, kendisini şiddetli bir çatışmanın içerisinde bulur. Rahip, geldiği bu yerde doğayla ve ada halkıyla karşı karşıya geldikçe hem geliş amacından, hem de kendi ahlaki ve insani ideallerinden uzaklaşmaya başlar.


Her evde Finlerin yaşadığını çoğu kişi bilmez. Onlar, insan dünyasında bir eve bakmak ve ocağı tutmak için ortaya çıkan tüylü yaratıklardır. Finnick ise bu sorumlulukta olmayan genç bir Fin'dir. O, ev halkına sadece şakalar yapar ve bu nedenle ailelerden hiçbiri onun evinde uzun süre kalmak istemez. Finnick'in evine, hilelerinin hiç işe yaramadığı yeni bir aile geldiğinde her şey değişir. Finnick, 13 yaşındaki Christine ile tanışır ve şehirde beklenmedik olaylar yaşanmaya başlar. Birbirinden çok farklı olan Finnick ve Christine, olayların gizemini çözmek ve şehri kurtarmak için bir araya gelip birlikte çalışmak zorunda kalır.


Yeni emekli olan Harold Fry, karısı Maureen ile birlikte kasvetli bir hayat sürmektedir. Eski arkadaşı Queenie'nin ölmek üzere olduğunu öğrendiğinde, ona bir mektup göndermek için üzgün bir şekilde evinden çıkar ancak bir anda onun yanına gitmeye karar verir. Harold, mektubu cebinde, yolculuğunun Queenie'yi hayatta tutacağına dair samimi bir inançla İngiltere'de 700 km'den fazla bir yolculuğa çıkar. Beklenmedik ve özgürleştirici karşılaşmalar sayesinde Harold kendi hayatına da bir şans verebilecek midir?


Önceki ve Sonraki
Haberler