YAŞAM - YEME - İÇME

10 adımda gıda israfını nasıl önleriz?

Günümüzde her yıl 1.3 trilyon ton gıda israf edilirken dünya üzerindeki 829 milyon insan da trajik biçimde açlıkla mücadele ediyor. Halbuki her yıl israf edilen tonlarca gıda, açlık çeken insanların ihtiyacını fazlasıyla karşılayabilir. İşte 10 adımda gıda israfını önleme rehberi

10 adımda gıda israfını nasıl önleriz?

Fakat 2019'dan 2022'ye kadar yetersiz beslenen insan sayısı 150 milyon kadar artmış durumda. Özellikle de gelişmemiş ülkelerdeki gıda güvensizliği, çatışmaların ve iklim krizinin getirdiği etkilerle şiddetlenmeye devam ediyor. Gıda israfı aynı zamanda karbondioksit salınımına da sebep olarak iklim krizini tetikliyor. Elbette, dünyada bu kadar insan açlıkla mücadele ederken trilyonlarca ton gıdanın israf edilmesi büyük bir adaletsizlik ve çözülmesi gereken acil bir sorun. Bu israfın, tükettiği kaynakları ve gezegenimize verdiği zararları da düşündüğümüzde israfı önlemek adına atılacak adımlar büyük önem taşıyor. Peki ama nasıl? İşte gıda israfını önlemek için yapabileceğiniz bazı şeyler…

Alışverişe çıkmadan önce kendinize bir liste hazırlayın ve sadece o listedeki ürünleri almak için markete gidin. Bu liste dışında gördüğünüz ürünler ihtiyaç dışı ürünler olacak ve israf olma riski olacağından bunları almayarak gıda israfıyla mücadelede önemli bir yol kat etmiş olacaksınız. 

Ambalajlı gıdaların üzerinde yer alan ‘Son Kullanma Tarihi’, yiyeceği hangi tarihe kadar tüketebileceğinizin bilgisini verir. Yiyecekleri son kullanma tarihinden sonra tüketmek güvenli olmadığı için satın alım yaparken mutlaka tarihleri kontrol edin. Son Kullanma Tarihi; genellikle süt ve süt ürünleri, et, yumurta, et ürünleri, dondurulmuş gıdalar ve ambalajlı gıdalarda kullanılıyor. Son Kullanma Tarihi (SKT) olan gıdalar israfı önlemek adına stoklanmamalı ve son kullanma tarihine kadar tüketilebilecek miktarlarda alınmalı. ‘Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi’ (TETT) ise son tüketim tarihine oranla daha esnektir. Kuru fasulye, mercimek gibi kuru gıdalar ile makarna gibi tahılların ambalajlarında yer alan TETT, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi içerisinde güvenle tüketilebilir.


Buzdolabınızda eksik olan ürünlere bakmadan, neye ihtiyacınız olduğunu tam olarak belirlemeden yeni bir ürün almanız; çoğu zaman buzdolabında bozulmuş ürünlerle karşılaşacağınız anlamına gelecektir. Bu nedenle mutlaka alışveriş öncesi ihtiyaçlarınızı kontrol ederek satın alım yapın. 

Kuru gıda dolabında ve buzdolabında bulunan yiyecekleri düzenli olarak kontrol edin ve son kullanma tarihleri yaklaşan gıdaları, israfı önlemek adına mutlaka tüketin. Gıda tüketiminde son alınanın daha sonra tüketilmesine, daha önce aldığınız ürünleri ise öncelikli tüketmeye dikkat ederek israfın önünü kesebilirsiniz. Fakat bazen bozulmasa da dolapta fazla beklemiş bir yemeği tüketmek istemeyebiliriz. Bu aşamada bu yemeği değerlendirebileceğiniz alternatif yemekler üretebilirsiniz. Tazeliğini kaybetmeye başlayan sebzeleri; çorba veya börek yapımında veya sebzeli omlet, sebzeli makarnalar yaparak değerlendirmeniz mümkün.


Yemekleri küçük porsiyonlarda servis edin, yeterli değilse tükettikten sonra biraz daha ekleyebilirsiniz. Böylece tabağa fazla alınan yiyeceğin israfını önlemiş olursunuz. Ertesi günün öğle yemeğinde, bir gün önce tüketemediğiniz yiyecekleri değerlendirin. Pişirdiğiniz yemekler fazla ise daha sonra tüketmek üzere dondurun. Yiyeceklerinizi sokaklardaki dostlarımız olan hayvanlar ile de paylaşabilirsiniz.

Henüz tazeliğini koruyan fakat porsiyon olarak size fazla geleceğini düşündüğünüz yemeklerinizi paylaşmayı deneyin. Ailenize, arkadaşlarınıza veya iş arkadaşlarınıza ikramlarda bulunun. Yemeğe aile ve arkadaşlarınızı davet ederek birlikte tüketin. Yine de fazla yiyecekleriniz kalıyorsa bu gıdaları kabul edebilecek ve bunları ihtiyaç sahiplerine dağıtabilecek kurumlar olup olmadığını araştırabilirsiniz. 


Birçok besinin artık olarak görülen bazı kısımları farklı yemeklerde kullanılabiliyor. Örneğin brokoli pişireceğinizde veya salata yapacağınızda saplarını kesip atmak yerine pişirebilir ve brokoli çorbasında değerlendirebilirsiniz. Eğer besinin artık kısımlarını değerlendirmek mümkün değilse kompost yapımında kullanabilirsiniz. ‘Kompost nedir?’ diyenlere kısaca açıklayalım. Kompost, bitkisel kaynaklı gıda artıklarının; mikroorganizmalar tarafından biyolojik olarak parçalandığı, verimli toprağı besleyen koyu, topraksı, besleyici, zengin bir materyal haline getirilmiş halidir. Kompost, gübreye göre daha ekonomik ve organik bir seçenek olmakla birlikte gıda artıklarının değerlendirilmesine ve israfın önüne geçilmesine de büyük destek olur. 

Kimi gıdalar buzdolabında, kimi de dışarıda saklanmalı. Aldığınız gıdaları saklamak için en doğru yöntemleri araştırın ve bunları uygulayın. Bu şekilde aldığınız gıdaları daha uzun süre kullanabilecek ve israfın önüne geçmiş olacaksınız. 


Son tüketim tarihlerine mutlaka dikkat edin. Daha önceden aldığınız gıdalara tüketmek üzere öncelik verin, böylece onlar bozulmadan tüketilmiş ve çöpe atılmamış olacaklar. Daha sonra yeni aldığınız ürünleri sağlıkla tüketebilirsiniz. 

Dünyada, gezegendeki herkesi beslemeye yetecek kadar gıda üretiliyor. Buna rağmen dünya çapında 829 milyon kadar insan her gece aç yatıyor. Küçük çiftçiler, çobanlar ve balıkçılar küresel gıda arzının yaklaşık yüzde 70'ini karşılamalarına rağmen gıda güvencesizliğine karşı özellikle de onlar savunmasızlar. Çatışma, açlığın bir nedeni ve sonucu. Öyle ki, 2020'de 23 ülkede 99.1 milyon insan için açlığın başlıca nedeni çatışmalar oldu. Dünya çapında 5 yaşın altındaki tahmini 14 milyon çocuk, israfın bir sonucu olarak şiddetli akut yetersiz beslenmeden muzdarip. Yetersiz beslenen çocukların sadece yüzde 25'i hayat kurtaran tedaviye erişebiliyor. 


2015 yılında dünya liderleri yeni bir dizi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) belirlediler. Bunlardan biri, 2030 yılına kadar açlığı sona erdirmek, gıda güvenliğini ve gelişmiş beslenmeyi sağlamak ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek. BM, dünyanın bu hedefe ulaşma yolunda kaydettiği ilerlemeyi göstermek üzere yayınladığı raporunda şu verilere yer verdi: “Dünyada yetersiz beslenen insanların oranı 2000-2004'te yüzde 15'ten 2020'de yüzde 9.9'a düştü. Bodurluk (kronik yetersiz beslenme nedeniyle yaşlarına göre çok kısa olan çocuklar) oranı 5 yaşın altındaki çocuklarda 2000 yılında yüzde 33 iken 2019'da yüzde 21.3 olarak kaydedildi.” Gıda kaybı ve israfının önüne geçmek için projeleriyle ve STK iş birlikleriyle dikkat çeken Ajinomoto, beş yıldan beri Dünya Gıda Günü’nde gıdaya erişim hakkına dikkat çekmek amacıyla Çorbada Tuzun Olsun Derneği’yle beraber evsizlere Bizim Mutfak çorbalarını dağıtıyor. Ocak 2019’dan bu yana ise yaptığı sözleşme kapsamında düzenli olarak derneğin tüm çorba ihtiyacını Bizim Mutfak çorbalarından karşılıyor. 

Önceki ve Sonraki
Haberler