İYİ HİSSET - SAĞLIK

Yeme bozuklukları ve doğru bilinen yanlışlar

Yeme bozukluğu, kökeni psikolojik sebeplere dayanan yeme tutum ve davranışlarındaki problemler olarak tanımlanabilir. Beden şekli ve kiloya olması gerektiğinden daha fazla anlam yükleme, zayıf olmak istemenin bir takıntı haline gelmesi, kendilik değerini kilo ile özdeşleştirme; yeme bozukluklarının temel özelliklerindendir

profil
Psikolog Dr. Feyza Bayraktar (Klinik Psikolog)
6.10.2022
Yeme bozuklukları ve doğru bilinen yanlışlar

Birçok insan yeme bozukluklarının sadece yemek ve kiloyla ilgili olduğunu düşünür ve bu problemin psikolojik sebeplere dayanan bir zemini olduğunu gözden kaçırır.  Seneler boyu kilo verme veya kilo almama çabası ile yaşarken yoğun stres hissedilir. Yeme bozukluğu olan kişiler için yemek keyiften çok gerginlik yaratan bir şey olabilir.  Yiyeceklerin etrafında kontrolü kaybedeceklerini düşündükleri için yemek olan ortamlarda gerilebilirler. Yiyecekleri ‘iyi’ ya da ‘kötü’, ‘sağlıklı’ ya da ‘sağlıksız’ olarak gruplara ayırabilirler.

Yeme bozukluklarının sebepleri kişiden kişiye değişir. Akran zorbalığı, beden şekli ve kilo üzerinden dalga geçilme, ebeveynler tarafından yetersiz hissettirilme, ailedeki kayıp ve kronik hastalıklar, ani hayat değişimleri gibi birçok farklı etken yeme bozukluklarına sebep olabilir. Yeme bozuklukları genellikle ergenlik döneminde ortaya çıksa da her yaşta ortaya çıkabilir.

Yeme bozuklukları geniş bir spektrumdur. Birçok çeşidi vardır. En yaygın görülen yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğudur.

Anoreksiya nervoza, bir kişinin normal kilosunda ya da normal kilosunun altında olmasına rağmen daha zayıf olmayı istemesi ve daha zayıf olmak için çok sıkı diyetler ve egzersiz yapması, kilo almaktan korkması, kendi bedeninde özellikle bazı bölgeleri kilolu bulması olarak tanımlanabilir. Bir insanın anoreksiya nervoza tanısı alması için illa ki çok zayıf olması ya da aç gezmesi gerekmez. Yemekle olan ilişki yani yeme tutumu esas alınır. Anoreksiya nervozanın bazı türlerinde kişi belli bir miktar kilo verse bile normal kilo sınırları içinde takılı kalabilir. Dışarıdan bakıldığında normal kilosunda olan kişi, çok kısıtlasa da, yoğun egzersiz yapsa da metabolik sebeplerden dolayı daha fazla kilo veremeyebilir. Bu durumda da kişi anoreksiya nervoza tanısı alabilir. Anoreksiya nervoza olan kişi sadece sağlıklı olarak tanımlanacak besinlerle beslenebilir. Ayrıca, günde sadece az bir miktar abur cubur yiyip gününü o şekilde geçiren anoreksiya nervoza tanısı alan kişiler de vardır.


Bulimiya Nervoza, kişinin kısa bir zaman dilimi içinde (yarım saat ila 2 saat) günlük rutinde yediği yiyecek miktarının çok daha fazlasını canı acıyıncaya kadar yiyip sonrasında da kilo almamak için kusma, müshil ilacı kullanımı, aşırı egzersiz yapma ya da kendini aç bırakma gibi telafi edici yöntemlerle vücudundan çıkartmaya çalışması olarak özetlenebilir. Bulimiya nervoza olan kişi zaman içinde fazla yediği için değil de kusmak için ve kusacağını bilerek fazla yemeye başlar. Sindirim ağızda başladığı için bulimiya nervoza olan kişi kusarak aldığı kalorilerin en fazla yüzde 50’sini çıkartabilir. Bu sebeple de bulimiya nervoza olan kişiler normal kiloda ya da daha kilolu olabilir. Bulimiya nervoza olan kişiler bazen kendileri için yasak olduğunu düşündükleri yiyeceklerden az da yeseler pişmanlık hissedip üzerine daha fazla yiyip kusma yöntemiyle çıkartmaya çalışabilirler.


Tıkınırcasına yeme bozukluğu, kişinin kısa bir zaman dilimi içinde kontrolden çıkmışlık duygusu ile canı acıyıncaya kadar yemesi ve sonrasında da pişmanlık ve suçluluk hissetmesi olarak tanımlanabilir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kişiler, genellikle sıkı diyetler ve yeme atakları arasında gidip gelirler. Yeme atakları gizli yapıldığı için senelerce herkesten gizlenebilir.


Duygusal yeme de oldukça yaygın görülen bir tür bozuk yeme davranışıdır. Duygu duruma bağlı bozuk yeme davranışı olarak da tanımlanabilir.

Kişinin fiziki olarak aç olmamasına rağmen özellikle gerginlik, can sıkıntısı, üzüntü gibi zorlayıcı duygular karşısında yemek yemesi olarak özetlenebilir. Zamanla alışkanlık haline gelebilir veya yeme bozukluğuna dönüşebilir. Stres yönetme becerilerini geliştirmek, duygusal yeme problemi için yardımcı olabilir.


Yeme bozukluklarının türü ne olursa olsun kişinin mutlaka psikolojik destek alması gerekir. Yeme bozukluğu, çevreden senelerce gizlenebilir. Bu yüzden de uzun yıllar sürebilir. Ölümle dahi sonuçlanabilecek birçok sağlık problemine sebep olabilir. Genellikle depresyon ve kaygı ile seyreden yeme bozuklukları başka psikolojik problemlerde de birlikte görülebilir. Eğer kendinizde ya da çocuğunuzda yeme bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız, mutlaka bu konuda uzman bir psikoterapistten destek alın.


Önceki ve Sonraki
Haberler