Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?

Yılmaz Erdoğan’ın bir döneme damga vuran kült tiyatro oyunu “Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?” 18 yıl sonra bu kez Netflix orijinal filmi olarak izleyici ile buluşuyor. Yılmaz Erdoğan'ın bu büyük heyecana dair duygularını dile getirdiği önsözü ve filmin resmi fragmanını paylaşıyoruz.

Diğerlerinden farklı olmak başa bela mıdır? Daha zeki olmak, farkındalığı daha yüksek olmak? Kendilerini akıl sahibi bildikleri için seni deli zanneden insanlara karşı, elinde sadece güçlü bir mizah duygusu vardır. Bir savunma sistemidir bu. Kimselerin görmediği çelişkileri böyle açığa vurursun. Bakın bu çok saçma, bakın bu çok yanlış dersin. Yol açtığın kahkahaların merhametine sığınarak…

Sen yumuşacık ama hayat katıdır. Sen duyarlı, onlar önyargılıdır. Herkes her şeyi bilirken, sen sadece sorular sorarsın. Onlar bilgiç, sen meraklısındır… Ve karar verici hep onlardır. İşte bu “onlar” dediğin “yakınların” senin için uygun bir hayat biçimi düşünürler ve sen bunun dışına çıkamazsın. Amaçları bellidir; Sen de onlar gibi olmalısın. Sen de herkes gibi dedikodu yapmalısın mesela. Ağaçlarla, kuşlarla, böceklerle konuşmamalısın. Adam ne diyorsa onu yapmalısın.

Algı ve onur eşiği yüksek bir insan için başka bir seçenek daha vardır. Direnmek… Gülseren gibi… Amansızca dalga geçmek onlarla. Tüm bunlar, gücün akla egemen olduğu bir çaresizlik bulutu içinde yaşansa da… Sevmediklerin sevdiklerinden daha uzun yaşasa da… Seni yaşamaya zorladıkları şey, acıklı bir güldürüden başka bir şey olmasa da…

Ve görünüşte hep “onlar” kazansa da… Gerçekte galip olan sensindir. Çünkü sen, eğer bir Gülseren isen, şunu çok iyi bilirsin; Ateş böceklerinin ışıltısını görünmez hale getirebilirler ama o ateşi söndüremezler.

Teslim olmayanı, yenemezler!

 

Yılmaz Erdoğan

Senarist & Oyuncu

profil
BT Ekip
24.03.2021
Önceki ve Sonraki
Haberler