1543 yılında dönemin Yemen Valisi Özdemir Paşa’nın İstanbul'a getirdiği kahve, Türkler tarafından yeniden yorumlanan pişirme tekniğiyle Türk Kahvesi adını aldı. Bugün, "40 yıl hatırı kalsın" diye sevilerek tüketilen Türk Kahvesi, tüm dünyanın ilgisini çeken bir lezzet.Osmanlı’dan günümüze uzanan bu lezzet, isteğe göre, şekersiz, orta şekerli ve şekerli içilebiliyor. Türk Kahvesi, Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı damak zevklerine göre servis ediliyor.
Geleneksel, toprak kaplarda sunulan bir Meksika kahvesi olan Café de Olla, tarçın ve Meksika'ya özgü "Piloncillo" adı verilen esmer şekerden yapılır. Café de Olla genellikle soğuk iklim özelliklerine sahip yüksek kesimlerde ve kırsal bölgelerde ailelerin kahvaltılarda sıkça tüketmeyi tercih ettiği bir lezzet.
Fas kültürünün günümüze taşıdığı en özgün lezzetlerden biri olan baharatlı kahveler, argan yağı ile farklı bir boyuta ulaşıyor. İçinde karabiberden muskata, susamdan tarçına kadar çeşit çeşit baharatın bulunduğu kahveler, Fas'ın her noktasında misafirlerin mistik bir tat deneyimlemesini sağlıyor.
Kenya'nın orta yaylalarında yer alan Nyeri bölgesinde yetiştirilen bu kahve çekirdekleri böğürtlen, nar ve karamel aromalarının harmonisiyle ağızda eşsiz bir tat bırakıyor. Her duyumda kendinizi özel hissetmenizi sağlayan bu lezzet, tatların arasındaki dengeyledünyanın en beğenilen kahveleri arasındaki yerini alıyor.
Dünya genelinde kahve çeşitleri arasında en az üretilen Kopi Luwak, aynı zamanda en pahalı kahveler arasında. Kopi Luwak telvesi nedeniyle Türk kahvesini andırıyor. Yumuşak bir içimi var ve kahveyi tadanlar lezzetini çikolataya benzetiyorlar.
Mutlaka okuyun: Kahve içerken bilmeniz gereken 5 kural