YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Uyku rutini nasıl olmalı?

Bebeğinizi, çocuğunuzu uyutmak saatlerinizi mi alıyor? Uzman psikolog Duygu Karaer, hayatınızı kolaylaştıracak önerilerini yazdı.

profil
Duygu Karaer
1.05.2018
Uyku rutini nasıl olmalı?

Son zamanlarda ‘uyku eğitimi’ annelerin ilgisini çeken ve bilinçlenmek istedikleri bir konu haline geldi. “Akşam ideal uyku saati nedir?”, “Günlük uyku nasıl planlanmalı?” gibi onlarca soru anneler arası diyaloglarda yer alıyor. Uykunun fizyolojik, gelişimsel boyutları bir kenara, ben bu konuyu çocuğun psikolojik ve sosyoduygusal durumu üzerinden ele almak isterim.

Uyku Rutini Oluşturmak

Uyku öncesinde, aynı sırayla, aynı davranışları sergilemek, ruhen ve bedenen uyku vaktinin geldiğine dair sinyalleri almamızı sağlar. Siz de, toplamda 30 dakikayı geçmeyecek şekilde kendinize ve çocuğunuza uygun şekilde bir rutin planlayabilirsiniz. Araştırmalara göre, uyku rutini sayesinde, çocuk belli bir çerçeve içinde, güvenli ve huzurlu hissediyor, sakinleşebilme becerisi destekleniyor, annenin kaygı, depresyon, öfke patlaması gibi duyguları azalıyor ve çocuk deliksiz, kaliteli bir uyku çekiyor. Peki bu rutini oluşturmak için neler yapabilirsiniz?

-Dişlerini fırçalamak, pijamalarını giymek, ışığı söndürmek veya gece lambasını yakmak, tv/telefon gibi cihazların sesinden, ışığından izole hale gelmek çocuk için uykunun en temel hazırlıklarından bazıları.

-Yatağına kadar eşlik edip, onu yatırmanız da rutinin bir parçası olabilir. Önemli olan nokta, yatağı dışında farklı bir yerde uyumaya alışmaması. Aksi halde, uyku bölündüğünde tekrar dalması zorlaşacaktır.

-İyi geceler öpücüğü vermek, sarılmak, içten gelen bir söz, hepsi bu rutini duygusal açıdan destekleyecek parçalar. Somut olarak ise geçiş nesnesi dediğimiz, sizin yakınlığınızı, güveninizi temsil edecek bir oyuncak yatarken ona eşlik edebilir (Yumuşak hayvan oyuncakları, bebekler vb.)

-Uyku öncesi, ortamın sessiz sakin oluşu ve etrafta az uyaran olması sebebiyle, gün içinde ifade edilemeyenlere bir alan tanıyabilir. “Okul dönüşü servis seni geç bırakınca merak ettim.”, “Akşam yemeğinde ne çok yedik!”, “Bugün arkadaşınla ne güzel oynadınız.” gibi ona doğrudan soru yöneltmeden, sadece yorumlarla, kısa bir sohbet yapabilirsiniz.

Seyahat etmek veya anne ya da babanın olmadığı günler gibi rutin dışı durumlarda bunu onunla konuşun, açıklayın. O gün için rutinde değişiklik olsa bile, imkanlar dahilinde alışkanlıkları devam ettirmeye gayret edin. Yani rutinleri tamamen kaldırıp atmak yok, ama bir yandan da çocuğunuza yeni durumlara adapte olmayı öğretiyor olacaksınız.

Ağladığında/Korktuğunda Ne Yapmalı?

Çocuk ağladığında duymazdan gelmek ve asla yanına gitmemek gibi katı yöntemleri, onun ruhsal gelişimi açısından sağlıklı bulmuyorum. Çocuk her ne şartta olursa olsun, duyulduğunu, görüldüğünü ve duygusunun önemsendiğini hissetmeli. Fakat bu, her ağladığında gidip sarıp sarmalamak ve gece uyanma alışkanlığını beslemek anlamına gelmiyor. O halde ne yapmalı?

1. Duygusunu yansıtın, “Şu an burada uyumak senin için zor biliyorum”, “Anlıyorum korkuyorsun/üzgünsün/kızgınsın” gibi.

2. Uykusunun açılmaması için minimum hareket ve uyaran olmasına dikkat edin. Işıkları açmayın, kalkıp dolaşmasına imkan vermeyin.

3. Tutarlı olun. Ağlamanın şiddeti arttığında onu yanınıza alacağınızı bilirse bu alışkanlık güçlenecektir. Unutmayın, yanındasınız ama bu sınırlardan ödün vermenizi gerektirmiyor.

Son olarak, anne baba yanında uyumaya alışan bir çocuğun odasında yalnız uyuyabilmesi ancak adım adım gerçekleşebilir. Örneğin, önce onun yatağında uyuyana kadar yanına yatarak, sonra yatağında oturup onun uyumasına eşlik ederek ve daha sonra odada yatak dışında bir yerde oturup uyumasını bekleyerek, nihayetinde siz odada olmadan, kapı açık, içerde olduğunuzu bilerek uyumasını sağlayabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog