YAŞAM - SEYAHAT

48 saatte Bozcaada

Bundan 20-30 yıl öncesinde pek çoğumuzun haritada bile gösteremediği Bozcaada, son dönemde yerli turizmin gözdesi. Daimi olarak hafif bir rüzgarın estiği, soğuk denizi, insanın içini ısıtan güneşi ve lezzetli şaraplarıyla tanınan Bozcaada’ya sadece konaklama amaçlı değil, günübirlik vakit geçirmek için gelenler de çoğunlukta. Gazeteci Yeşim Nur Mantaş, Ada’yı hem turist gibi gezip hem de ‘yerlisi’ gibi keyfini çıkarmak için bir yapılacaklar listesi çıkardı. İddia ediyoruz 48 saat içinde Ada’da ayak basmadığınız yer kalmayacak!

profil
BT Ekip
7.08.2020
48 saatte Bozcaada

Bu sorunun cevabını klasik olarak tertemiz denizi, bakir doğası, lezzetli mezeleri, şahane günbatımı için diye verebiliriz. Ancak adadaki geçmişi 400 yıl öncesine dayanan Talay Ailesi’nin yeni kuşak temsilcilerinden Mehmet Talay, bu soruyu, “Antik çağlardan beri süregelen bağcılık ve şarapçılık kültürünü yaşamak için gelmeli” diye yanıtlayarak Ada’nın geçmişten gelen önemine vurgu yapıyor. Bozcaada’da dünyaya gelen, ilkokuldan itibaren İstanbul’da öğrenim görüp üniversiteyi bitirdikten sonra doğduğu toprağa dönen Talay, ailesine ait bağlardan sorumlu. 


Çanakkale’ye bağlı Geyikli İskelesi’nden bineceğiniz feribot sizi yaklaşık 35-40 dakikalık bir yolculuktan sonra Bozcaada’ya ulaştırıyor. Bilet ücretleri giderken gidiş-dönüş olarak ödeniyor. Ancak şunu belirtelim ki sezonun bu en hareketli döneminde sabahın erken saatlerinden itibaren uzun feribot kuyrukları oluşuyor. Bu yüzden saat 08.00 feribotuna yetişmek için planınızı yapın. Uzun kuyruklar için size küçük bir tüyo: Geyikli İskelesi’nin yakınlarında yeterli miktarda otopark mevcut. Arabanızı buraya çekip, sadece günlük eşyalarınız için bir çanta yapın ve feribota yaya olarak binin. Zira bu sezon tek feribot çalıştığı için 1.5 saat ile 5 saat arasında bekleme süresi olabiliyor. Akşam son feribota yetişip aracınızı adaya getirebilirsiniz. Böylelikle kuyrukta geçireceğiniz zamanı plajda geçirebilirsiniz. Feribot için ön rezervasyon gerekmemekle birlikte GESTAŞ’ın online sitesinden yine de kontrol etmenizde fayda var. Dönüş için ise mutlaka online rezervasyon yaptırmalısınız. Eğer aracınız yoksa Bozcaada’ya geçtikten sonra iskele önünden kalkan minibüsleri veya taksiyi tercih edebilirsiniz.


Adayı misafir olarak gezenlerin atlamadığı bazı ritüeller var. Önce onlardan başlayacağım anlatmaya. Sonra da Ada’yı ‘yerlisi’ gibi yaşamak isterseniz onların tercihini anlatacağım. Önce misafirlerden başlayalım. Feribot İskelesi’nden adanın içine doğru ilerlerken sağda kalan Çınaraltı Kafe’de bir yorgunluk kahvesi içmek bunlardan biri. Öğlen vakti ise bu kez aynı istikamette solda kalan Hafız’ın Yeri'nde ev yemeklerinin tadı çıkarılabilir. Veya akşamüstü gün batımını seyretmeye Rüzgar Gülleri’nin oraya gidebilirsiniz. Gerçekten olağanüstü bir tecrübe. Çok kalabalık olacağından biraz erken davranmakta, yanınızda oturacak portatif bir sandalye ve keyif için de güzel bir Ada şarabı ve eşlikçilerini almakta fayda var. Geçen yıldan bu yana sandalye kiralama hizmeti de veriliyor dilerseniz. Geceleri Ada’da çok büyük ve gürültülü eğlenceler beklemeyin. Zaten tüm mekanlar Covid 19 önlemleri kapsamında saat 24.00’te kapanıyor. Ama yine de bu süreyi merkezde, adı adayla birlikte anılan Polente’de içkinizi yudumlayarak geçirebilirsiniz. 


Peki adanın yerlisi bunlardan farklı olarak neler yapıyor? Mesela sabah erkenden merkezin etrafında sıkı bir yürüyüşün ardından kendini Salhane’nin önünden denize bırakıyor. Burası sabahları rüzgarlı, denizi de dalgalı olabilmekle beraber oldukça huzurlu. Dilerseniz güne güzel bir meditasyonla da başlayabilirsiniz. Sonrasında merkezde Çiçek Pastanesi By Tahir Usta’da bir kahve molası geliyor. Veya uzun soluklu oturmak istemeyenler Coffee Shelter’da... Merkezde oturanlar denize girmek için, havalı beach’leri ya da tıklım tıklım plajları tercih etmiyor. Feribot İskelesi’nin hemen yanında, Kale’nin hemen önünde sıralanan çay bahçeleri ve kafeler güneşlenmek ve önünden denize girmek için ideal. Şezlonglar ücretsiz. Yediğinizin, içtiğinizin parasını ödüyorsunuz. Gün boyu karmaşadan uzakta denizin keyfi çıkıyor.  Mutlaka deneyin derim.
 


Başta da belirttiğim gibi sakin bir gün geçirmek, kalabalıklara karışmamak istiyorsanız, Kale’nin önündeki Café’lerden birinin şezlonguna yerleşmelisiniz. Ama uzun yoldan geldim ve günde iki plaj gezmeye razıyım diyorsanız seçim sizin.

Habbele Koyu ve Habbele Beach:

Ada’nın belki de en güzel koyu. Deniz uzun bir mesafede derinleşmiyor. Hafiften rüzgar her daim var. Koyun en sağ tarafı halka açık. Buraya sabah erkenden gelip en güzel yeri kapabilirsiniz. Ama elbette yanınızda şemsiye ve şezlong getirmek şartıyla. Biraz ilerde ise ‘beach’ olarak hizmet veren tesis bulunuyor. Özellikle içinde bulunduğumuz bu Corona günlerinde kontroller oldukça sıkı. Kapıdan giren herkesin ateşi ölçülüyor. Şezlong mesafeleri iyi ayarlanmış. Tuvaletler her misafirin kullanımından sonra dezenfekte ediliyor, aynı şeklde soyunma kabinleri de. Kısaca konfor yüzde yüz sağlanıyor. Giriş ücreti kişi başı 50 TL, otopark, şemsiye, şezlong, kabin kullanımı dahil. Rezervasyon yapmak şart. (0543) 642 21 73.

Sulubahçe Plajı

Kişisel fikrimi sorarsanız Bozcaada’nın en güzel denizi burada. Önünden sürekli minibüsler geçtiği için Ada’nın güneyindeki bu plaja ulaşmanız zor değil. Burada kendi şezlong ve şemsiyenizi kullanabileceğiniz gibi, Belediye’nin sunduğu imkanları da ücret karşılığı kullanabilirsiniz. Ayazma’ya doğru ilerlerken hemen az ilerde Vahit’in Yeri’ni göreceksiniz. Ada’nın simge restoranlarından biri. Adını sahibi Vahit Ulaş’tan alıyor ve 28 yıldır hizmet veriyor. Mezelerin tazeliğine, çeşitliliğine inanamayacaksınız. Balık, ahtapot, kalamar ile gerçek bir ziyafet için hazır olun. Minik misafirler için de harika çiğ börek yapıyorlar aklınızda olsun. Rezervasyon için: (0286) 697 01 30


Pelagos Beach
Adanın İğdelik Mevkii’nde yer alan Pelagos Otel özel koya sahip, denize sıfır tek otel. Otelde konaklamasanız da plajından faydalanabiliyorsunuz. Covid 19 önlemleri kapsamında bu yıl havuz kullanıma açık değil. Sadece denize girebilirsiniz. Plaja dışarıdan giriş günlük kişi başı 100 TL. Buna bir de yüzde 10 ekstra hizmet bedeli ekleniyor. Otelde konaklayanlar için ekstra ücret yok. 
(0 286) 697 88 86


Ayazma Plajı: Sulubahçe’nin ilersinde Vahit’in Yeri’nin hemen yanında. Şezlong ve şemsiyesi hizmeti var, kumluk bir plaj. Doğrusu haftasonları akıl almaz biçimde dolu. Mesafeyi korumamız gereken bugünlerde pek de ideal değil. Ancak hemen yanıbaşındaki 55 yıllık Koreli Restoran’ı da es geçmeyin derim. Sahibi Kurtuluş Durmuş geçen yıl yaşama veda etti ama şimdi bayrağı ondan devralan oğlu Hüseyin Durmuş ve eşi Özlem işletiyor burayı. Koreli’de bir şey yemeden şehre dönmeyin sakın. Rezervasyon için: (0 286) 697 80 98
 

Akvaryum Koyu: İki sandalye ve bir şemsiyeyle gününüzü burada geçirebilirsiniz. Hafif taşlı, sakin ve küçük bir koy. Denizi ise muhteşem.

Beylik Koyu: Akvaryum koyunun gerisindeki yoğun taşlık koy. Uzun bir dönem kıyıya vurmuş bir kuru yük gemisi buradaki fotoğraflara eşlik ediyordu. Şimdilerde gemi kıyıdan kaldırıldı.

Çayır Koyu: Ada’nın kuzeyindeki bu koy, özellikle sörf ve kite tutkunları için uygun. Zira her daim güçlü bir rüzgar esiyor. Lodosta ise gidilebilecek en iyi koy.
 


Yedik, içtik, gezdik, 48 saatin sonuna geldik. Öncelikle adadan ayrılmadan önce aracınız varsa bir gün önceden gestas.com.tr adresinden online dönüş rezervasyonunuz yapın ve amiyane tabirle aracınızın plakasını gitmeyi hedeflediğiniz saatteki feribota yazdırın. Ve de mutlaka kalkış saatinden en az yarım saat önce alanda olun. 
 

Peki adadan yanımızda neler götürebileceğiz? Elbette ki şahane anılarla dönmek paha biçilmez ama şehre döndüğümüzde de yanımızda oraları hatırlatacak bir şeyler olsa fena olmaz hani? İşte size birkaç öneri:
 

Adanın en güzel tekstil ürünleri, elbiseler hatta ufak tefek hediyelikler Rum Mahallesi’ndeki Hasanaki’de. Birkaç yıl önce kurulan ve merkezde tezgah açan Bozcaada Kadın Kooperatifi’nden adalı hanımların yaptığı envai çeşit reçel ve ev yapımı ürünlerden alabilirsiniz. Hem onların kişisel bütçelerine de katkıda bulunmuş olursunuz.  Yiyecekten devam edersek yine merkeze inen yol üstünde yer alan Veli Dede'de ada ürünlerinin ününü denizin ötesine tanıtan mekanlardan. Üzüm suyu, zeytinyağı, salça...
 

Adanın seramik atölyeleri de iyi birer hediyelik alternatifi. Yıllardır atölyesinde adanın sembolü kargalara, balıklara stilize bir şekilde hayat veren Reyhan, ya da modern çalışmalarıyla Toprak Rüzgar Seramik mutlaka ziyaret edilmeli. Ekmek, İzmir bombası ve her türlü lezzetli pastane ürününün yer aldığı Çiçek Pastanesi Tahir Usta’dan aldıklarınızla damaklarınız uzun süre şenlenebilir. Ve elbette şarap. Adanın meşhur çavuş, kardinal, Vasilaki, Kuntra gibi üzümlerinden üretilen şarapları farklı markalardan seçebilirsiniz. Çamlıbağ, Talay veya Corvus. Hepsinin merkezde farklı noktalarda satış mağazaları var. Hatta zaman zaman tadım imkanı da olabiliyor. Önemli olan sizin damak zevkinize uygun ürünü bulmanız…

Bonus: Karavan tatili hakkında bilmeniz gereken her şey


Önceki ve Sonraki
Haberler