Bodrum'da uğramadan geçilmeyecek 14 mekan

İstanbul’da bile bulamazken Bodrum’da bir İspanyol restoranında tapas keyfi yapacağımı ve üstelik Barselona ve Madrid seyahatimin hemen ardından bu kadar keyif alacağımı mümkün değil tahmin etmezdim. La Pasion by Neco tam 8 senedir Bodrum Merkez’de hizmet veriyor. Sangria dahil kişi başı ortalama 100-120 TL’ye kalkabileceğiniz La Pasion’da paella yemeden sakın ayrılmayın.

Bodrum’un efsanelerinden biri: Hoca’nın Yeri. Tam 1991 yılından beri hizmet veriyor, dile kolay. Bodrum’un bu kadar büyümesine ve gelişmesine rağmen 25 yıldır direnmek ancak lezzet ve hizmet standartını hiç değiştirmemekle mümkün olabilirdi herhalde. Çiğ böreğinden, pidelerine; sac kavurmasından peynirli puf böreklerine kadar her şeyi gözünüz kapalı sipariş edebilirsiniz burada. Bir de mantıları var ki bana göre Bodrum’un en iyisi. 

Dükkanın ismi Hatice Teyze ama işin başında Işıl Tan var. Yani Hatice Teyze’nin kızı. Türbükü’nde Işıl Abla'nın şifalı sabunlardan, zeytinyağlara, reçellerden, kurutulmuş meyvelere, hatta mumlara kadar geniş bir yelpazede en doğalından kendi elleriyle hazırlayıp satışını yaptığı bir dükkanı var. Kate Moss gibi dünyaca ünlü isimlerin ürünlerine hayran kaldığı Hatice Teyze Bodrum’da uğramanız gereken noktaların başında geliyor. Hatta giderseniz bir paket mandalina cipsi de bana kargolayabilirseniz ne şahane olur.

Bodrum’da ambiyans deyince akla gelen iki yer var. İkisi de Gümüşlük’te bunların. Biri Mimoza, diğeri ise Limon. Bağ bahçe içerisinde konuşlanan, Bodrum’da gün batımını izleyebileceğiniz en güzel yer olan Limon benim için bir tık daha önde. Bunu yarattığı kendine özgü lezzetleriyle sağlıyor tabii. Mezelerine aşık olduğum Limon’un en beğendiğim spesiyali ise Limon Kebabı. Kişi başı ortalama 100-120 TL’ye tamamsınız bence.

Bodrum’da her yer biter, Kuum Beach bitmez bence. Yıllardır en sevdiğim, ambiyansını ve kitlesini çok kaliteli bulduğum yerlerden biridir Kuum Beach. İşletmeci Ersin Süzer’den de kısa vadeli, kalitesiz bir mevzu çıkması imkansız zaten. Özellikle kokteyllerini başarılı bulduğum Kuum Beach’te Suat Ateşdağlı ve Doğuş Cabakcor gibi DJ’leri dinleme şansınız olabiliyor. Kişi başı 100 TL giriş ücreti olan Kuum Beach’de bu parayı içeride kredi olarak harcayabiliyorsunuz.

Bodrum’un en keyifli otellerinden No:81’in (eski Maki) beach club’ı burası. Gündüzleri fine dining restoran ayarında lezzetlerin servis edildiği bir beach menüsüne sahip olan Daze, akşamları restoran, geceleri kulüp olarak hizmet veriyor. Şef Arif Solukanoğlu koordinatörlüğündeki mutfak resmen harikalar yaratıyor.

Bodrum’da beklentimi en düşükte tutup, yaşadığım lezzet deneyimlerinin ardından şoka girdiğim bir yer burası. Kuum Beach’in hemen yanında konuşlanan, ambiyansına bayıldığım Kuumsal Balık’ta hayatımın en iyi ahtapot ızgarasını yedim. Hayır, abartmıyorum! Rica ediyorum gidin, yiyin; ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kuumsal Balık’ta kişi başı ortalama 100-120 TL civarında.

Eski bir balıkçıdan keyifli bambaşka bir mekana dönüşen Mufla’nın Türk, Akdeniz, Girit mutfağından sunduğu farklı lezzetlerini bence çok beğeneceksiniz. Mekanın öne çıkan spesiyalleri havyarlı patates, portakallı enginar, kırmızı soğan turşulu ciğer ve tabii ki mekana adını veren Mufla Tava. Hizmetiyle Bodrum’da uzun yıllar varlığını sürdüreceğine inandığım Mufla’nın bir de beach club’ı var bu arada. Oraya da seneye gideriz artık.

Burası her Türk ünlünün uğradığı ve uğramışken de gönüllü olarak reklamını yaptığı bir mekan. Normalde bu kadar magazinsel yerler çok turistik olarak algılanabilir ve beklentiyi karşılamayıp hayal kırıklığına uğratabilir insanları. Asmalı Çardak aksine bu beklentiyi yüzde yüz olarak karşılıyor. Yani bu kadar ünlü olmasının sebebi “gerçek anlamda” şahane bir kahvaltı servis etmeleriyle ilgili. Hörü Abla’nın efsanevi otlu dolaması ve kabak böreklerinin yanı sıra, sundukları ev yapımı reçelleri, menemenleri ve peynirleriyle benim uğrak Bodrum noktalarımdan biri. Ambiyansına aşık olduğum Asmalı Çardak kışın da açık. Kahvaltı fiyatı kişi başı 40 TL.

Bodrum’un en güzel koylarından birisi olan Tilkicik Koyu’ndaki Magi Beach sekiz yıl önce beş şezlong ile açılmış. Bugün geldiği durum ise devasa konforlu bir beach club. Akşamları iskeleye kurdukları masalarda restoran hizmeti veren mekanı Bodrum’da kesinlikle gidilecekler listenize ekleyin. Deniz şahane, hizmet şahane, ağaçların arasında ister minderlerde, ister localarda, isterseniz iskelede güneşlenebileceğiniz tertemiz bir mekan. Plaja giriş ücreti yok. Kişi başı minimum 60 TL’lik harcama limitleri var.

Geçtiğimiz sene otel olarak tercih ettiğim Pitahaya Home Butik Otel’de öyle bir kahvaltıyla karşılaşmıştım ki bu sene sırf kahvaltısı için gittim oraya. Kendi atölyelerinde ürettikleri parçalarla donattıkları vintage ambiyanslı otelin kahvaltısında ise yok yok. Yumurtalı pideleri, peynirleri ve reçelleriyle bana göre Bodrum’un en iyi kahvaltılarından birini servis ediyorlar. Fotoğrafta görünen köy de kılavuz istemiyor zaten. Kişi başı fiyatı 45 TL.

Bize hep yiyecek içecek tavsiyesi verdin, biz nerede eğlenmeliyiz diyenleriniz vardır muhtemelen. Bu ve bundan sonraki iki tavsiyem işte tam olarak bu konu hakkında. Bodrum Merkez’deki Marina Yacht Club, restoran olmasının yanı sıra belli bir saatten sonra eğlence konseptine bürünüyor. Size tavsiyem Pazar ya da Pazartesi akşamı gitmeniz lakin Fatih Erkoç’un sahnesini izlemeden Bodrum’dan dönmek olmaz.

Yalıkavak Palmarina Bodrum’un en popüler noktalarından biri. Anjelique, Fenix, Zuma gibi İstanbul’un parlayan mekanlarının yer aldığı Palmarina’nın bana göre en keyifli dükkanı Agency Bistro. İstanbul’da İş Kuleleri’nde de bulunan Agency’de her gün farklı bir isim ya da grup sahne alıyor. Çarşamba ve Perşembe akşamları oralarda olursanız İskender Paydaş ve Orkestrası’nın dünya standartlarındaki sahnesini izlemenizi öneririm.

İstanbul mekanlarından bir diğeri de Sahne. Etiler’de her hafta sonu farklı isimlerin sahne aldığı mekanın Bodrum Türkbükü’ndeki versiyonu İstanbul’dakine göre çok daha büyük ve keyifli. Her yerde sahnenin rahatlıkla izlendiği Sahne İstanbul’da Demet Akalın, Serkan Kaya, Yıldız Tilbe ve Fatih Ürek gibi isimleri izleme şansınız var. Ben bu sene Linet’i izleyerek hayatımın şokunu yaşadım diyebilirim. Çok çok çok iyiydi. En ciddi tavsiyelerimden biridir.