YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Çocuklarda iştahsızlığa karşı 6 öneri

İştahsızlık günümüzde birçok bebek ve çocuğun ana problemlerinden biri. Anne ve babalar de bu sorun karşısında tükenmişlik noktasına gelip, pes ediyorlar. Peki iştahsızlığa karşı ne yapmalı ve neler yapmamalı? Psikolog Merve Terim Çetin yazdı.

profil
Merve Terim Çetin
1.03.2016
Çocuklarda iştahsızlığa karşı 6 öneri
İştahsız bir çocuğu yeterli beslemek için yapılacaklar kadar yapmamamız gerekenler de var. Peki nasıl hareket etmeliyiz?

Öncelikle, iştahsızlığın sebebinin fiziksel olmadığından emin olmalıyız. Halk arasında ki “bu çocuk böyle” klişesinden önce çocuğunuzun belirli besinlere alerjisi olup olmadığını, reflü gibi bir hastalığının olmadığından ya da sindirim sistemi ile ilgili bir rahatsızlığın olmadığından emin olmak gerekir.

Hemen hemen her yazımda çocukların düzeni ve rutin bir yaşamı sevdiğinden bahsediyorum. Bu, yemek konusu için de geçerli. Düzenli saatlerde ailecek oturulan sofralarda çocuk yemek yemeyi bir alışkanlık haline getirir.

İştahsız çocuk genellikle sofrada oyalanarak ya yemek ile oyun oynar ya da yemeği ağzında bekleterek yemek yemeyi reddeder. Bu davranış karşısında anne ve baba olarak vereceğiniz tepki çok önemli. Sabırlı olup, baskı yapmamaya dikkat edin.

Yemek miktarını arttırmak için çabalamayın. Az da olsa önündeki yemeği bitirmenin hazzını yaşamasına izin verin.

Türkiye’de gözlemlediğim en büyük yanlışlardan biri de çocuğun arkasından koşarak ağzına tıkıştırmaya çalışan anneler. Bunu yapmamaya özen gösterin! Yemeğin sofrada oturarak yenmesi gerektiğini öğrenmesi, ileride ki yıllar için de daha sağlıklı olacaktır.

Yemeği televizyon karşısında yedirmek ya da “Bunu yersen sana sürpriz var” gibi ödül-ceza ilişkisi getiren hareketlerden de uzak durmaya çalışın. Bu davranışlar elbette hayatınızı kolaylaştırıyor ama inanın uzun dönemde yeme problemlerine de davetiye çıkarıyor.

Hiçbir çocuk aç kalmaz. İnanın açlığını bir şekilde belli ederek kendisi için gerekli besinleri alacaktır. Bu yüzden panikleyip kolay yolu seçmek yerine, sabırla uzun yoldan yürümeye devam edin.

1- 30 dakika kuralı

Çocuğunuzun yemeğini yemesi için en fazla 30 dakika sofrada kalmasına izin verin. Bundan daha çok kalması artık yemek yemeyi bir oyun haline getirmesi anlamına gelir. 30 dakikanın sonunda çok az da yemiş olsa, tabağını kaldırarak sofradan kalkmasını sağlayın. 

2- Kıyaslama yapmayın

Eğer sofrada kardeşi de varsa, kıyaslama yapmaktan kaçının. “Kardeşin bitirdi ama sen hala yemedin” gibi kıyaslamalar ters tepecektir. Yediği kadarı için kendisini takdir edin ama ödüle alıştırmayın.

3- Küçük porsiyonlar

Çocuğunuzun tabağına çok yemek koyarak onun hevesini kırmayın. Hatta özellikle azar azar koyup, her bitirişinde onu takdir edin. Çocukların mide kapasitesi biz annelerin düşündüğünden çok daha az aslında. 

4-Görevler verin

Çocuğun yemek yerken de bireysel gelişimini desteklemekte fayda var. Çocuğunuza sofra kurmak, kendi tabağını getirmek ya da kendi kaşığıyla kendi yemesi gibi görevler vererek onu teşvik edin. Zamanla bu sorumlulukların kendisine verildiğini anlayıp, yemek yemeyi kendisi ve sizin adınıza daha sevimli bir hale getirecektir. 

5- Zorlamayın

En önemlisi zorlamayın, inatlaşmayın ve peşinden koşmayın. 

6- Sofra alışkanlığı

Sabırla, aynı saatlerde beraber sofraya oturarak sofra alışkanlığı edinmesine özen gösterin. Ve unutmayın, Hiçbir çocuk inadı nedeniyle açlıktan ölmemiştir.

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog