YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Psikolojik nedenler hamile kalmayı zorlaştırır mı?

Annelik-babalık serüveni çocuk sahibi olma fikri aklınıza düştüğü andan itibaren başlar. Dünyaya bir çocuk getirme fikri, ona dair duygusal yatırımınız, hayalleriniz, beklentilerinizle birlikte devam eder. Peki ya hamile kalma sürecinde nasıl sorunlarla karşılaşırsanız? Uzman Psikolog Duygu Karaer yazdı.

profil
Duygu Karaer
20.11.2018
Psikolojik nedenler hamile kalmayı zorlaştırır mı?

İnfertilite (kısırlık) denilen tıbbi durumun arkasında yatan psikolojik alt yapıya bir bakalım. Özellikle, herhangi bir tıbbi sebebei bulunamayan infertilite söz konusu ise, eşlerin duygusal durumunu gözden geçirmek gerekir:

Duygularınızı Fark Edin

Kaygı: “Çocuğum olmuyor/olmayacak” sözünü içinize ve dilinize yerleştirdikçe, bu sürecin her aşaması bir kaygı zincirinin bir halkası olacaktır. Eşinizle cinsel temasınız, ilişkiye girme denemeleriniz, hamilelik testi süreciniz ve daha fazlası bir kaygı bulutunun altında kalacaktır. Aslında bu durumun bir sınav kaygısından farkı yoktur. Endişeniz arttıkça performansınız ve verimliliğiniz düşer.

Suçluluk: “Anne olmayı yeterince istemiyor muyum?/Hak etmiyor muyum?”, “Benim yüzümden eşim de çocuktan mahrum kalıyor”, “Geçmiş hatalarım için cezalandırılıyorum” gibi onlarca suçlayıcı cümle içinizde bir yerde varolabilir. Bunların ne derece gerçekçi olduğunu değerlendirebilmek için, önce içinizde bu suçluluk duygusunun varlığını fark etmelisiniz.

Öfke: Size hamile kalmanızla ilgili baskı hissettiren aile fertlerine, çevrenizde kolaylıkla çocuk sahibi olduğunu gördüğünüz diğer çiftlere, eşinize ve hatta kendinize duyduğunuz öfkeyi fark edin. Zor zamanlar geçiriyorsunuz evet, bir sorumlu ya da suçlu bulmak sizi sakinleştirecekmiş gibi görünse de öfke duygusunun enerjinizi tüketen bir tarafı olduğunu unutmayın.

Yetersizlik: Ülkemizde çocuk sahibi olmakla ilgili fikirler, beklentiler çoğu zaman oldukça ulu orta bir şekilde ifade ediliyor ve ‘erkeklik’ ‘kadınlık’ gibi kavramlar sıkça vurgulanıyor. Bu yüzden kendinizi yetersiz hissediyorsanız, bilin ki çok doğal. Ama size dayatılan bu modeli üzerinize almak, her şeyden önce kendinize haksızlık olur. Onun yerine, size bu duyguyu hissettiren kişilere sınır koymayı deneyebilirsiniz.

Eşler Arası Bağ

Hamile kalma sürecinde karşılaştığınız her bir sıkıntı, eşinizle aranızda bir gerginliğe ve/veya çiftlerin yalnızlaşmasına sebep olabilir. Bu durumda erkeğin ve kadının tepkileri birbirinden epey farklı olacaktır; bu yüzden çiftler bir diğerini yargılamadan sadece duygusal destek vermeye gayret etmeli.

Aranızdaki uçurumun derinleştiğini ve birbirinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz noktada çift terapisi desteği almak gerekir. Eşinizle duygularınızı, düşüncelerinizi tarafsız bir ortamda paylaşabildiğiniz bir deneyim, gerilimi büyük ölçüde azaltacaktır. Üzerinizdeki baskı hafiflediğinde, eğer bir tedavi sürecindeyseniz, buna olumlu yansıdığını göreceksiniz.

Anne ve baba olmaktan önce karı-koca olmak gerektiğini unutmayın; aranızdaki sevgi, aşk ve güven bağı, gelecekte çocuğunuzun hazinesi olacak. Zira onun dünyayla ve diğer insanlarla kuracağı ilişkilerin yapısı, sizin eşinizle olan ilişkinizde saklı…

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog