İYİ HİSSET - SAĞLIK

Emzirmenin psikolojik yönü

Araştırmalara göre, anne sütünün fizyolojik katkısından çok sürecin duygusal gelişimdeki yerini düşünmek gerekiyor. Uzman Psikolog Duygu Karaer emzirmenin duygusal ve psikolojik yönlerine dair dikkat çekici noktaları yazdı.

profil
Duygu Karaer
18.12.2018
Emzirmenin psikolojik yönü

Emzirme dönemi pek çok psikolojik etkiyi içeren özel bir dönem. İşte yetişkinlikte bile izleri görülen bu dönem hakkında merak edilenler…

  • Bağlanma teorisine göre annenin bebekle olan tensel teması ve kapsayıcılığı sütün kendisinden daha etkili olabiliyor. Yani, emzirme süreci olmadan da sağlıklı bir bağlanma oluşabilir.

 

  • Burada en can alıcı noktalardan biri, annenin emzirmekten keyif almasıdır. Bu her anne için göreceli olabilir; bu konuda kendinize anlayış göstermelisiniz. Zorlanarak, sıkıntı hissederek, isteksizce emzirmektense, sütü keyifle ve istekle biberonla vermeniz çok daha faydalı olacaktır.

 

  • Her birimiz toplumsal açıdan emzirmeye yüklenen anlamların baskısıyla büyüyoruz. Ama bilin ki, sizi bu konuda yetersizlik hissetmeye yönelten herkes aslında kendi ruhsal geçmişinden bir parçayı yansıtıyordur. Bunun kaynağı, zamanında kendi hissettiği baskı, yetersizlik duyguları veya bebekliğinde kendi annesinden alamadığı bakımla ilgili bir dışavurum olabilir.

 

  • Dışarıdan gelen eleştiri, yorum ve sorulara karşı en verimli yol sınır koymak olacaktır. Emzirmek size ait mahrem bir alan; nasıl, ne zaman ve ne kadar süreyle emzireceğinizi anne olarak en iyi siz bilirsiniz. Aksi halde, bu gücün sizin elinizde olmadığını hissettikçe, bilinçdışınızda kendinize karşı ‘ben yetersiz bir anneyim’ algısı oluşabilir.

 

  • Yetersizlik hissi, henüz hamilelikten bile önce başlayarak tetiklenebilir. Siz kendinize ‘Ya emziremezsem?’ türünden bir kaygıyla yaklaştıkça, bedenin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Zihin ve beden bir bütündür. Dolayısıyla, bu tür duyguların kaynağını bulmak ve çözümlemek adına profesyonel destek almak bir seçenek olabilir.

 

  • Bebeğin memeyle olan ilişkisinde sadece beslenme, güven ve bağlanma değil, öfke dürtüsünün de yeri vardır. Memeyi ısırmak, çekmek, emmek bunların hepsi bebekte insana ait temel dürtülerin başında gelen şiddetin bir deneyimidir. Sizin bu şiddeti nasıl karşıladığınız, ona alan açabilmeniz ve anlayış göstermeniz oldukça değerli.

 

  • Memeden kesilmenin hayattaki en can alıcı ayrılıklardan biri olduğunu unutmayın. Memeye acı sürmek, memeden kesme sürecinden onu kendinizden uzak tutmak, ağlatmak gibi reddedici ve kaygı veren davranışlardan kaçının. Unutmayın ki, bebeğin beslendiği, haz aldığı, güven, şefkat hissettiği bir deneyimden nasıl ayrıldığı, onun hayat boyu diğer insanlarla kurduğu ilişkilerde (arkadaşlık, evlilik gibi) belirleyici olacak…
Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog