YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Ders çalışmanın püf noktaları

Çocuklarımıza verimli, akılda kalıcı ders çalışma tekniklerini nasıl öğretebiliriz? Uzman psikolog Duygu Karaer, öğrenmeye yardımcı yöntemleri yazdı.

profil
Duygu Karaer
25.09.2018
Ders çalışmanın püf noktaları

Hepimiz biliriz ki, öğrenmenin yaşı yoktur. Bir çocuk bebeklikten itibaren büyürken, okurken, yetişkinliğe doğru ilerlerken hep bir şeyler öğrenir. Her şeyin olduğu gibi öğrenme sürecinin de bazı püf noktaları var. Bunlara dikkat ederek çocuğunuzun daha verimli bilgi depolamasına, çalışmasına ve bilgilerinin daha kalıcı olmasına yardımcı olabilirsiniz.

-Öğrendiğini öğretmek: Kendi kendine veya ebeveynle birlikte çalışırken, öğrendiklerini tekrar ederek ilerlemek gerekiyor. Diyelim ki, bir kısım bilgiyi okudu, sindirdi. Ardından hemen bunu bir başkasına anlatmasını sağlayın (kardeş, arkadaş, diğer bir aile üyesi gibi). “Şimdi sen onun öğretmeni ol, o senin öğrencin” diyerek de teşvik edebilirsiniz.

-Dikkat & Hafıza oyunları: Kutu oyunlarını neredeyse her çocuk sever. Dikkat ve hafıza becerilerine yönelik oyunları tercih ederek, hem ailecek keyifli vakit geçirip, hem de hafıza egzersizi yapmak mümkün (Kutu oyunu önerisi: Pratik Bardaklar, Dedektif).

-Parçalı çalışmak: Özellikle uzun metinler, formüller üzerine çalışırken/çalıştırırken parçalara bölüp basamaklar halinde gitmek gerekiyor. Buradaki ipucu ise kişiye daha zor gelen parçadan başlamak. Aynı şekilde işleri/ödevleri nasıl yapacağını planlarken de maddeler halinde listeye bölmek, daha motive ve düzenli bir çalışma sistemi sağlar.

-Kafiye veya şarkıya çevirmek: Ezberlemek uzun vadede verimli bir öğrenme yolu olmasa da hala eğitim sistemimizde yer almaya devam ediyor. Çocuğun yatkınlığına göre, bilgileri bir melodiyle birlikte şarkı gibi veya kafiyeli bir şiir gibi okumak özellikle ilkokul çağında işe yarayabilecek bir yöntem olabilir.

-Zihin haritası oluşturmak: Ünlü hikaye kahramanı Sherlock Holmes’un kullandığı yöntem olarak da bilinen mekan metodunu çocuklara uyarlamak mümkün. Bir bilgiyi, tanıdık olanla bağlantı kurarak ve zihninde kendine has bir akış oluşturarak öğrenmeye dayalı bu metod, klasik öğrenme sisteminden oldukça farklı ve eğlenceli. 

-Harekete dökmek: Bazı çocuklar daha dinamik, hareketli bir öğrenme sürecinden verim alırlar. Özellikle de çocuğun yerinde sabit oturmakta zorlandığı durumlarda etkili bir yöntem, bilgileri harekete dökmek, hatta hayata geçirmek. Öğrenilen bilginin içeriğine göre, el kol hareketleri, dans, canlandırma veya deney türü uygulamalar kalıcı bir öğrenme süreci sağlar.

-Pekiştirmek: Öyle ya da böyle çocuk çalıştı ve elinden gelen ‘öğrenme’ performansını ortaya koydu. Peki bu bilgiler nasıl pekişecek ve en kalıcı haline ulaşacak? Bu bir sınav, gösteri öncesi veya herhangi bir çalışma sürecinin ardından düşünülebilir. Araştırmalar gösteriyor ki, en etkili pekiştirme yöntemi uyku. Çalışmanın hemen ardından çocuğun kaliteli bir uyku çekmesiyle tüm süreci taçlandırabilirsiniz.

Tamamı bilimsel araştırmalardan elde edilmiş ve etkinliği kanıtlanmış bu yöntemleri günlük hayatınızın içinde ufak ufak etmek, hem sizin, hem de çocuğunuz için etkili bir zihin egzersizi olacak.

Önceki ve Sonraki
Haberler